Herediter Sferositoz

Herediter Sferositoz :

Bu hastalık eritrosit membranındaki kalıtsal (intrinsik) bir defekt ile karakterizedir. Bu defekt, eritrositlerin sferoid şekli almasına, şekil değiştirme kapasitelerinin azalmasına ve dalakta tutuluma ve yıkıma daha eğilimli olmalarına yol açar. Herediter sferositoz (HS) en sık olarak otozomal dominant geçişlidir. Hastaların yaklaşık %2S'inde, otozomal dominant formdan daha ağır seyreden otozomal resesif şekli görülür.

Patogenez

HS‘ da primer aykırılık eritrosit membranın iskeletini oluşturan proteinlerdedir. Bu proteinlerden birkaçı hücre membranının iç yüzeyinde ağ benzeri bir yapı oluştururlar (Şekil 12-1). Bu ağın yapısında yer alan en önemli protein uzun ve esnek bir heterodimer oluşturan spektrindir. Spektrin ağı membrana iki noktada tutunur ankyrin ve band 4.2 vasıtasıyla intrinsik membran proteini band 3'e ve band 4.1 vasıtasıyla intrinsik membran proteini glikoforine. Yatay olan spektrin-spektrin ve dikey olan spektrirı-intrinsik membran proteini bağlantıları eritrosit membranını stabilize eder ve böylece eritrositlern normal şeklini, sağlamlığını ve esnekliğini sağlar. HS'de birden fazla mutasyon tanımlanmıştır, Hepsi de spektrin ağı ile intrinsik membran proteinlerinden biri arasındaki bağlantıların yok olmasına neden olan mu tas yonlardır.

En sık mutasyona uğrayan komponentler ankyrin, band 3 ve spektrindir, fakat hücre iskeletinin diğer komponentlerinde de mutasyonlar tanımlanınıştır. Bütün HS tiplerinde eritrositlerin membran stabilitesi azalmıştır, Bunun sonucu olarak periferik kanda membran parçaları kaybederler, ancak hacimlerinin büyük kısmını korurlar. Sonuç olarak, HS hücrelerinin yüzey alanıl hacim oranı, hücre küre şeklini alana kadar, yani hücre daha fazla membran kaybedemeyecek hale gelene kadar küçülür.

Dalak, sferositlerin yıkımında başlıca rolü oynayan organdır. Eritrositlerin, BilIroth kordlarından çıkıp, dalak sinuzoidlerine girebilmeleri için ileri derecede deformasyon geçirmeleri gereklidir. Normal kan hücrelerinin diskoid şekli, hücrelere şekil değişimi için yeterli derecede esnekliği sağlar. Bunun tam tersine, sferositler ise, küresel şekilleri ve azalmış membran esneklikleri nedeniyle, splenik kordlarda takılırlar ve sonunda makrofajlar tarafından yok edilirler. Splenektominin tartışılmaz yararlı etkisi, dalağın bu olaydaki kritik rolünü göstermektedir. Eritrosit defekti kalır fakat anemi düzelir.

Morfoloji

Yaymalarda, eritrositler sferoid şekilleri nedeniyle santral bölgelerindeki soluk görünümlerini kaybetmişlerdir. Sferositoz, ayırd edici bir özellik olmasına rağmen diagnostik değildir, çünkü membran kaybına yol açan herhangi bir durumda görülebilir. Bunun bir örneği olan immunhemolitik anemilerden daha sonra bahsedilecek. Hızlanmış eritrosit yıkımı ve sonucunda gelişen anemi, kemik iliğindeki eritrosit öncüllerinin kompansatuar hiperplazisine ve periferik kanda retikülositoz şeklinde kendini gösteren hızlanmış eritrosit üretimine yol açar. Splenomegali, HS'da diğer hemolitik anemi tiplerinde olduğundan daha ileri derecededir. Dalağın ağırlığı genelde 500 ile 1000 gram arasındadır, fakat daha fazla da olabilir.

Dalak büyümesi, Billroth kordlarındaki belirgin konjesyondan ve mononükleer fagositlerin sayısının artmasından kaynaklanır. Sinüzoidleri döşeyen, özellikle de kordlarda bulunan makrofajlar içerisinde fagosite edilmiş eritrositler sıklıkla görülürler. Uzun süreli vakalarda belirgin bir sistemik hemosideroz mevcuttur. Hemolitik anemilerin, daha önce sözü edilen diğer özellikleri bu hastalıkta da görülür. Özellikle kolelitiazis bu hastaların %40-50'inde mevcuttur .

Klinik Gidiş

Karakteristik klinik özellikler anemi, splenomegali ve sanlıktır. Aneminin şiddeti oldukça değişkendir. Asemptomatik vakalar olabileceği gibi, belirgin anemi ile karakterize olan vakalar da görülebilir, fakat genelde anemi orta şiddettedir. Eritrositler sferoid şekilli olduklarından, hipotonik tuz solüsyonuna maruz kaldıklarında artmış ozmotik kırılganlık gösterirler. Bu, tanıda yardımcı olan karakteristik bir bulgudur. Az çok stabil seyreden klinik gidiş, bir apıastik kriz ile noktalanabilir. Bu ataklar, sıklıkla, kemik iliğinde gelişmekte olan eritroblastlardaki parvovirüs B 19 enfeksiyonu tarafından tetiklenir. Bu durum, eritrosit üretiminin geçici olarak durması anlamına gelir.

HS hücrelerinin ömrü kısa olduğundan eritropoiezin birkaç günlüğüne bile durması aneminin hızla ağırlaşmasına ve retikülositopeniye yol açar. çoğu vakada ataklar kendiliğinden geçer, fakat bazı hastalar infeksiyon iyileşene kadar kan transfüzyonuna ihtiyaç duyarlar. HS‘ un tedavisi yoktur. Semptomatik olan hastalarda splenektomi yarar sağlar. Çünkü bu sayede eritrosit yılamının gerçekleştiği başlıca organ devre dışı kalmış olur. Bununla birlikte, splenektominin özellikle çocuklarda infeksiyon riskini artırdığı göz önünde bulundurulmalıdır

Yorumlar

  • Vel* Kun***
    7 yıl önce
    hocam bizim bebeğimiz 3 aylık herediter sferektüz hastası her ay kan takviyesi oluyor doktorumuz 3 yaşına devam eder 4 yaşında dalağını alırız dedi aydınlatırsanız sevinirim
    • Şifalı Bitkilerim
      7 yıl önce
      Allah şifa versin. Doktor kontrolunde devam etmenizi öneririz. İyi günler

SENDE YORUM YAP!

Whatsapp