östrojen iğnesi

Östrojen temel kadınlık hormonudur. Kadınla özdeşleşen hormondur, tıpkı erkekle testosteronun özdeşleştirildiği gibi gebe olmayan kadında östrojen yumurtalıklardan salgılanır. Kadın yaşadığı sürece bu salgı devam etmektedir. Ancak kadının çocukluk döneminde farklı, olgunluk döneminde farklı, gebelikte farklı, menopozda farklı nitelik ve miktarlarda salgı olur.
Östrojenin temel bir görevi vardır; o da kadının cinsel organlarının gelişmesini ve farklılaşmasını sağlamasıdır. Çocuklukta östrojen çok az üretilir. Buluğ çağına yaklaştıkça östrojen üretimi artar. 20-30 yaş aralığı, en fazla üretildi ği dönemdir. Bu sırada kadının cinsel gelişimi tamamlanır ve erişkin kadın bedeni oluşur. 40'lı yaşlardan sonra menopoza doğru östrojen üretimi tekrar azalmaya başlar ve menopozdan sonra çocukluktaki gibi çok az salgılanır.
Çocuklukta hazne, rahim ve yumurtalıklar küçüktür. Buluğ çağında ostrojenin artışı haznenin büyümesini ve genişlemesini, rahmin büyümesini, tüplerin genişlemesini kız çocuğunun yavaş yavaş farklılaşıp kadın bedenine ait nitelikleri kazanmasını, ruh yapısının değişmesini sağlar.
Östrojen buluğ çağı boyunca artmaya devam eder. Bu dönemde çocukluktaki miktarının 30 katı üretilmeye başlanır. Bu yüksek östrojen ile kız çocuğunun bedeninde "fark edilir" değişimler başlar. Memeler gelişir, büyür, meme başı ve meme ucu giderek gelişir. Memelerde yağ birikimi, tüm vücutta kadın bedenine özgü bir yağ dağılımı olur. Deri altı yağ dokusu artar. Bu, kadın cildinin yumuşak ve düzgün oluşundan sorumludur.
Kalçaların çevresinde yağ birikimi olur ve kalçalar omuz genişliğini biraz aşarlar. Sonuçta "kum saati" şeklinde tarif edilen kadın bedeninin karakteristik görünümü ortaya çıkar. Ayrıca östrojen kemiklerin büyümesini yavaşlatıcı etkisi ile kadın vücudun erkek bedenine göre daha yumuşak hatlara sahip olmasını ve kadınların genelde erkeklere oranla daha kısa boylu olmalarını temin eder. Östrojen miktarındaki artış, ilk adetin görülmesi ile son bulur. Bundan sonra genç kız döneminden erişkin dönemin sonuna kadar kandaki östrojen miktarında önemli değişimler olmaz. Gebelikte de östrojen, diğer temel kadınlık hormonlarıyla beraber memelerin gelişimine, süt kanallarının genişlemesine yardım eder. Emzirme dönemine annenin göğüslerinde sütün oluşumunda diğer hormonlarla beraber bir yardımcı olarak çalışır.
Kadınlarda bağışıklık, erkeklerden daha kuvvetlidir. Bunu sağlayan faktörlerden birisi de kadındaki östrojen hormonudur. Östrojen, antikor dediğimiz bağışıklığımızı artırıcı moleküllerin vücudumuzda daha fazla üretilmesini sağlar ve bu yolla kadını enfeksiyonlara karşı erkeğe göre daha dirençli kılar.
Östrojen, kadınlarda kemiklerin sağlamlığını arttıran, kırılmaya karşı kemik direncini arttıran bir hormon. Menopoza yaklaşılan yıllarda ve daha sonra kandaki östrojenin azalmasına bağlı olarak kadınlarda hızla kemik erimesi (osteoporoz) başlar. Osteoporoz, önemli bir hastalıktır ve esas olarak menopoz sonrasında kadınlarda görülür.
Bunu önlemek, kemikleri kırılmaya karşı korumak için genel sağlık prensipleri ile beraber birçok tedavi yöntemi mevcuttur.
Kadın bedenindeki östrojenin diğer bir yararlı etkisi de kan yağları üzerinedir. Kolesterol dediğimiz molekül, vücudumuzda birçok görevin yerine getirilmesine yardım eder. Örneğin bütün kadınlık hormonları, kolesterolden üretilir. Kandaki kolesterolü kabaca yararlı (HDL kolesterol) ve zararlı (LDL kolesterol) olmak üzere ikiye ayırabiliriz. Zararlı olan LDL kolesterol arttığı zaman damar tıkanıklığı ve kalp krizi riski de artmaktadır. Yararlı olan HDL kolesterol ise kişiyi damar tıkanıklığı ve kalp krizinden korumaktadır. Östrojen kanda yararlı HDL kolesterolü arttırırken, zararlı LDL kolesterolü de azaltmaktadır. Bu şekilde kadını kalp krizine ve damar tıkanıklığına karşı koyan bir bariyer görevi yapmaktadır. Ancak unutmayalım ki bu yararlı etkilerin sağlımız üzerinde devamlı olması bizim genel sağlık prensiplerine uymamızla mümkündür. Yani sigara ve alkolden uzak durmak, düzenli beslenme, düzenli egzersiz, düzenli uykunun hüküm sürdüğü ve stresten mümkün olduğunca arınmış bir yaşamınız var bu yararlı etkiler ortaya çıkabilir. Kişi günde 2 paket sigara içiyor, kilosuna dikkat etmiyor ve stresli bir yaşam sürüyorsa, östrojen tek başına kalp krizine karşı koruyucu olamaz.

SENDE YORUM YAP!

Whatsapp