Tüm Hastalıkların Zihinsel Nedenleri

Tüm Hastalıkların Zihinsel Nedenleri :

Bu kitabı ilk kez kaleme alırken, onun gün gelip binlerce kişiye ulaşacağını ve böylesine etkili olacağını doğrusu pek düşünmemiştim. "Tüm Hastalıkların Zihinsel Nedenleri" bugün birçok insan için vazgeçilmez bir kitap haline gelirken bana da dünyanın her yanında dostlar kazandırdı. Her nereye gitsem bana bu kitabın -sürekli olarak ceplerinde ya da çantalarında taşınmaktan yıpranmış- kopyalarını gösteren

İnsanlarla karşılaştım. Bu kitap kimseyi "iyileştirmez." 0, sizin içinizde yatan, kendi iyileşme sürecinize katkıda bulunma yeteneğinizi uyandırabilir. Bütün ve sağlıklı olabilmek için bedeni, zihni ve ruhu dengelememiz gerekir. Bedenlerimize iyi bakmak zorundayız. Kendimiz ve hayat hakkında olumlu bir zihinsel tutuma sahip olmamız gerekir. Ve güçlü bir ruhsal bağlantı içinde olmaya ihtiyacımız var. Ancak bu üç şey dengelendi-inde yaşamaktan sevinç ve haz duyabilir, mutlu olabiliriz.

Kendi iyileşme sürecimize katılmayı seçmediğimiz sürece, hiçbir doktor, hiçbir şifa CIA bize bunu sağlayamaz. Bugüne dek geçirdiğiniz hastalıkların bir listesini çıkarıp, bunların zihinsel nedenlerine bakmanızı öneririm. Bunlar size kendiniz hakkında çok şey göstereceklerdir. Birkaç "onaylarca" (telkin cümlesi) seçip onları bir ay boyunca yapın. Bu, uzun süredir taşıdığınız eski düşünce kalıplarından kurtulmamca yardımcı olacaktır.

Şimdi size, bir rahat-sizliğin, bir hastalığın sadece zihinsel kalıplan (düşünce modellerini) değiştirerek iyileştirilebileceğini nasıl olup da BİLDİÖİMİ, bunu bilme nedenlerimden birini açıklamak istiyorum. Birkaç yıl önce dölyolu kanseri olduğum tanısını almıştım. Beş yaşında tecavüze uğramış ve tüm çocukluğu boyunca hırpalanmış biri olarak dölyolu bölgesinde kanser ortaya çıkarmam hiç de şaşırtıcı bir şey değildi. Yıllardır şifacılık konusunda ders veren biri olarak, başkalarına öğrettiğim şeyi kendi üzerimde uygulayarak kanıtlama fırsatıyla karşı karşıya olduğumu hemen fark ettim.

Kanser olduğunu öğrenen her insan gibi önce büyük bir paniğe kapılmıştım. Ancak o anda bile zihinsel şifanın işe yaradığını biliyordum. Kansere, uzun bir süredir hissedilen öfke ve içerlemenin neden olduğunun, bu duyguların insanın bedenini yavaş yiyip bitirdiğinin farkında olarak, epey zihinsel çalışma yapmam gerektiğini biliyordum. Şunu da fark ettim ki, kanserden kurtulmak için bıçak altına yatarsam ama onu yaratan zihinsel kalıbı değiştirmezsem, doktorlar ortada bir Louise kalmayıncaya dek Louise'yi kesip biçeceklerdi. Ama eğer operasyon geçirirsem ve kansere neden olan zihinsel kalıbı değiştirirsem, kanser bir daha tekrarlanmayacaktı. Kanser ya da herhangi başka bir hastalık nüksederse, bence bu, doktorun "hepsini temizlernemesinden" değil, hastanın hiçbir zihinsel değişiklik yapmamasından, dolayısıyla aynı hastalığı yeniden yaratmasındandır.

Ayrıca, kanseri yaratan zihinsel kalıptan kurtulabilirsem, artık doktorlara ihtiyacım kalmayacağını da biliyordum. Böylece, bana zaman tanıması için doktorumla pazarlık yaptım. Doktor istemeye bana üç ay verdi, ama bu ertelemenin hayatımı tehlikeye soktuğu konusunda beni ciddi bir biçimde uyardı.

Derhal, eski öfke ve içerlerce kalıplarını temizlemek için öğretmenimle birlikte çalışmaya başladık. O zamana dek, içimde derin bir öfke barındırdığımın farkına varmamıştım. Çoğunlukla kendi düşünce kalıplarımız karşısında kör gibiyizdir, onları açık bir biçimde göremeyiz. Bir hayli "bağış-lama çalışması" yapmam gerekiyordu. Yaptığım bir başka şey de iyi bir beslenme uzmanına başvurarak bedenimi zehirlerden tamamen andırmak oldu. Bu zihinsel ve bedensel arınmayla geçen altı ayın sonunda, çoktan bildiğim şeyi doktorlara da onaylatabildim; yapılan incelemeler sonucunda artık hiçbir kanser belirtisi taşımadığım ortaya çıkmıştı. O ilk laboratuar raporunu, negatif yöndeki yaratıcılığımın nerelere varabileceğini bana daima hatırlatması için hala saklıyorum.

Şimdi bir hasta bana geldiğinde, durumu ne denli kötü olursa olsun, eğer "bırakma (terk ve feragat etme) ve bağışlama" konusunda zihinsel bir çalışma yapmaya HAZIR ise, sahip olabileceği her türlü rahatsızlığın iyileştirilebileceğini BİLİYORUM. Çoğu insan için öylesine ürkütücü olan "devasız" sözcüğü gerçekte yalnızca, söz konusu hastalığın "dış" yöntemlerle tedavi edilemeyeceği, iyileşmek için İÇİMİZE YÖNELMEMİZ gerektiği anlamına gelir. Hastalık hiçlikten gelmiştir ve yine hiçliğe dönecektir

SENDE YORUM YAP!

Whatsapp