Akciğer Embolisi Ve Akciğer Anfizemi Hastalığı Nedir ?

Akciğer embolisi ve akciğer anfizemi hastalığı nedir?

Akciğer embolisi (pulmoner emboli) nedir oluşum şekli nasıldır?

Akciğer embolisi akciğer atardamarlarının kan pıhtısıyla tıkanması sonucu ortaya çıkan klinik bir tablodur. Bu tablo tutulan ya da tıkanan damarın boyutuna göre ciddi bir seyir gösterebilir hatta bazen ölümle sonuçlanabilir ya da hasta hiçbir şekilde hissetmez ve hafif bir şekilde kendini gösterebilir. Bu atar damarın beslediği alanın genişliği ile ilgili bir durumdur. Ana atardamar tıkanır ya da tutunursa hastada ciddi bir şekilde nefes darlığı oksijen yetersizliği sonucu morarma göğüs ağrısı ve balgamla karışık kan tükürme gibi belirtiler başlar. Eğer erken teşhis edilmeyip tedaviye hemen başlanmazsa hastanın hayatını tehtit eder ve daha kötüsü ölümle sonuçlanabilir.

Akciğer embolisinin (pulmoner emboli) klinik belirti ve bulguları

Akciğer embolisinin belirtileri hastalığın şiddetine göre değişmekle beraber en belirgin belirti nefes darlığıdır. Bunun yanında şiddetli ve batıcı tarzda nefes alırken sırta yada göğse bıçak saplanıyormuş hissi veren ağrılardır, öksürük ile birlikte kanlı balgamdır. Araştırmalar sonucunda genelde akciğer embolisi olan hastaların hastalığı hissetmeden atlattıkları hafif seyir halinde geçirdikleri ortaya konmuştur. Akciğer embolisi nefes darlığı teşkil eden bütün hastalıklar ile karışmaktadır. Mesela kronik bronşit,amfizemi.zaturre gibi hastalıklarla karıştırılabilmektedir.

Akciğer embolisinin tedavisi nasıl yapılır?

Akciğer embolisi tedavisinde başlıca iki tür ilaç mevcuttur. Bunlardan ilk grup ilaçlar embolisin ilk teşhis edildiği andan itibaren kan pırtılaşmasını engelleyen ve enjeksiyon şeklinde yapılan ilaçlardır. Tedavinin ilk aşamasında bu ilaçların kullanılması söz konusudur. Birkaç günlük tedavi sonrası uzun süreli evinde tedavi olabilmesi için hastaya tablet şeklindeki ilaçlar verilecektir. Tedavi süresi risk faktörüne göre değişmekle beraber üç ay ile yaşam boyu arasında değişebilmektedir. Örneğin genetik bir faktör söz konusu ise genetik bir zeminde bir pırtılaşma oluşuyorsa hastada bu genetik faktör yaşam boyu devam edeceği için hastada hastalıkta buna bağlı ömür boyu devam edecektir. Eğer hasta da ameliyat sonrasında akciğer embolisi geliştiyse 3-6 ay da tedaviyi sonlandırmak mümkündür. Hangi nedenden olursa olsun bir kez akciğer embolisi geçiren insanların diğer insanlara göre bu hastalığa yeniden yakalanma olasılığı daha yüksektir.

Akciğer embolisine yakalanma riski daha yüksek olanlar…

Ameliyat sonrasında yatakta uzun süre kalan hastalarda yada felç veya inme geçiren hastalarda uzun süreli hareketsizliğe bağlı kanın damarlar içersinde pırtılaşması nedeniyle ortaya çıkabilir bunlar risk faktörüdür. Bunların yanında genetik olarak pırtılaşma riski taşıyan kişilerde bu hastalığın görülmesi söz konusudur. Kanser hastaları, gebeler,doğum kontrol ilacı kullananlar, böbrek hastaları akciğer embolisi geçirmeye meyilli hastalardır. Özellikle ortopedik ameliyatlardan sonra sıklıkla akciğer embolisi görülebilir. Sigara ile arasında belirgin bir ilişki söz konusu değildir fakat sigara her konuda zararlı olduğu için içilmemesi önerilir.

Akciğer embolisinden korunmak için neler yapılabilir?

Akciğer embolisinde risk faktörü varlığında koruyucu tedavi uygulanması gerekir buda ilaçla yapılan bir korunma yöntemidir. Mesela ameliyat geçirecek hastalarda ameliyat öncesi dönemde pırtılaşmayı engelleyici ilaçlar verilip korunma yöntemi bu şekilde sağlanmış olur. Bunun yanında uzun süreli uçak yolculuklarında özellikle ileri yaştaki kişiler yolculuğa çıkmadan birkaç gün öncesinde aspirin kullanmaları korunma yöntemi olarak uygulanabilir. Gebelik durumunda da dikkat edilmesi gerekir. Hormon ilacı kullanan insanların gerek bol sıvı alarak gerekse hareketsiz yaşamdan kaçınarak korunması söz konusudur. Kanser hastalarında pırtılaşmayı önleyici birtakım ilaçların kullanılması söz konusudur. Sonuç olarak çoğunlukla ilaçla korunma söz konusudur. Özellikle hastalığın tekrarlama riski olması nedeniyle bir kez bu hastalığı geçiren kişilerin hareketsiz yaşam şeklinden kaçınmaları gerekmektedir.

Aspirin kullanmanın akciğer embolisini önlemedeki rolü…

Aspirinin pırtılaşmaya neden olan hastalıkları koruyucu özellikleri olabilmektedir. Özellikle halka arasında aspirinin kanı sulandırdığı düşünülmektedir oysa aspirinin pırtılaşmayı geciktirici özelliği vardır. Bunun için hastalığa yakalanmamış sağlıklı bir bireyin bu hastalığa yakalanma riski de azalacaktır. Fakat hastalığa yakalanılmışsa tedavi sürecinde kullanılacak bir ilaç değildir. Yada koruyucu tedavi uygulanacak hastalarda kullanılacak bir ilaç değildir aspirin. Akciğer embolisinden korunmada aspirin kullanımı söz konusu değildir. Ancak koroner arter hastalığı ele alındığında kardiyologlar düzenli aspirin kullanımını önermektedirler. Eğer önceden geçirilmiş bir koroner damar hastalığı yoksa kişide günde 100 mg aspirin kullanılması önerilmektedir. Önceden bir koroner hastalığı geçiren kişilerde ise günde 300 mg aspirin kullanımı önerilmektedir.

Akciğer embolisi nedenlerinden biri de hareketsiz yaşam…

Akciğer embolisi için en önemli risk faktörlerinden bir tanesi hareketsiz yaşamdır. Fakat buradan kastedilen bilgisayar başında çok oturmak yada spor yapmamak değildir buradan kastedilen felç geçirmiş bir kişinin yatağa bağımlı olması yada ameliyat olmuş hastanın birkaç gün yatağa bağımlı olması gibi hareketsizlikler önemlidir. Eğer bireyin genetik bir faktörü varsa pırtılaşmada böyle bir durumda saatlerce oturmak uzun süreli uçak yolculukları gibi sürekli oturarak hareket etmeden durmak var olan eğilimi daha fazla artıracağı için risk faktörü oluşturabilir. Spor yapmanın da faydası vardır.

Yaygın bir akciğer hastalığı akciğer amfizemi…

Akciğer amfizemi tıkayıcı akciğer hastalıkları grubu içerisinde yer alan ve en önemli özelliği nefes darlığı olan ve özellikle sigaraya bağlı olan bir hastalıktır. Hastalığın belirtilerinden en sık olanı nefes darlığıdır. Hırıltılı solunum, öksürük gibi belirtilere sahiptir. Temel nedeni sigara olmakla birlikte hastalığın yüzde seksen beş doksanında daha küçük gruplu hastalarda doğumsal bir takım anormallerin sonucunda ortaya çıkabilir. Doğumsal bazı enzimlerin yokluğu akciğer dokusu kemik yerini tahrip etmesi sonucu oluşup, ortaya çıkabilir.

SENDE YORUM YAP!

Whatsapp