Barotravma

Barotravma : Orta kulağın hava dolu boşlukları temporal (kulak kemiği)kemikteki pnömatizasyon(havalanma) derecesine göre 2.5ml ile 13 ml arasında çok farklı gaz hacmine sahiptir. Orta kulaktaki hava, uçakta yükselirken genişler. Basınç farkı 20 m bar‘a ulaşınca tuba (öztaki borusu-kulakla boğaz arasındaki kanal) pasif olarak açılır ve genişleyen gazlar nazofarenks (bogazın üst bölümüne)‘e geçer.

Alçalış sırasında durum farklıdır. Çevre basıncın artmasına bağlı olarak orta kulakta bulunan gazın hacmi küçülür. Bunun eşitlenmesi için nazofarenks‘den orta kulağa hava gelmesi gerekir. Ancak tuba‘nın tek yönlü valf mekanizması gibi çalışması nedeniyle nazofarenks‘den orta kulağa hava gönderilmesi pasif olarak geçekleşmez. Bunun için mutlaka yutkunma, esneme gibi hareketler veya bilinen basınç eşitleme (Valsalva, Frenzel, vb) manevraları yardımı ile tuba‘nın aktif olarak açılması zorunluluğu vardır.

Basınç değişikliğinin çok hızlı oluştuğu hallerde (jet savaş uçakları) tuba‘nın aktif olarak açılma zorunluluğu önem gösteren bir konudur. Bu basınç eşitlemesi yapılmadığı takdirde nazofarenks ve orta kulak arasında basınç farkı artar, tuba artık açılmaz ( tuba blokajı) ve basınç farkı 80-120 m bar‘a ulaştığı takdirde orta ve iç kulak barotravmaları (basınca bağlı travmalar) oluşabilir.

Barotravmalar

Dış kulak yolu barotravması (DKYB): Uçak gürültüsünü azaltmak için kullanılan kulak tıkacı veya buşon ile kulak zarı arasında oluşan havalı sahadan kaynaklanır. Alçalış sırasında bu havalı boşluktaki gaz küçülür. Bunun sonucu olarak dış kulak yolu derisi ve kulak zarının epitel tabakasında hemorajik büller meydana gelir. Dış kulak yolu osteomları(kemik çıkıntıları) ve yabancı cisimleri de DKYB‘na neden olabilen faktörlerdir.

Orta kulak barotravması (aerotitis media): Orta kulaktaki basınç azlığını gidermek için basınç eşitleme manevraları geç yapılacak olursa , basınç farkı 80-120 cc su basıncına ulaşır ve tuba artık açılmayabilir (tuber blokaj). Tuba‘nın açılma sıklığı jet savaş uçaklarında, dalışlarda dakikada 3-5 kez, pike yapan uçaklarda ise 15-20 kez olmalıdır.

Barotravma‘ların meydana çıkışında diğer bir etken, tuba‘nın geçirgenlik derecesi ve tuba çevresindeki epitel ile çevre dokuların durumudur. Başlangıçta kulak zarında retraksiyon (gerilme) olur. Böylelikle orta kulaktaki basınç azalması %10‘a kadar eşitlenebilir . Basınç azalması devam ettiği takdirde önce manibrium mallei(Malleus denilen minik kemiğin kulak zarı üzerine yapıştığı alan) üzerinde, daha sonra tüm kulak zarında hiperemi (kızarıklık) meydana gelir. Daha sonra hemorajik büller (içi kan ile dolu kesecikler) oluşur. Orta kulaktaki düşük basınç vantuz mekanizmasıyla orta kulak mukozasında ödem (şişme) yaratır, submüköz hemoraji (mukoza altı kanaması) görülür.

Orta kulak boşluğunda seröz ve hemorajik eksuda(sıvı ve kan toplanması ) meydana gelir. Eksuda, orta kulaktaki negatif basıncı dengelemek için damar çeperlerinin geçirgenliğinin bozulmasıyla ortaya çıkan negatif basınç derecesine göre az veya çok olabilir. Bu sıralarda tuba açılır ve basınç dengelemesi olursa eksuda kaybolur. Eğer tedavi edilmezse ve sık sık yinelerse timpanoskleroz‘a(kulak zarı kireçlenmesine) dönüşebilir. Basınç farkı 0.4-0.6 bar‘dan itibaren kulak zarının yırtılmasına neden olur. Perforasyon (yırtılma)genellikle çizgi biçiminde ve kenarları kanlıdır.

Basınç farkı 20 m bar‘dan itibaren kulak ağrısına neden olur. Kulakta dolgunluk hissi, uğultu, fenalık hissi, bulantı, baş dönmesi ve işitme eksikliği görülür. Çevre basıncının azalması yani uçakla yükseliş sırasında orta kulaktaki gazlar genişler. Eğer östaki borusunda genişleyen gazın nazofarenks‘e geçmesini engelleyecek (iltihap, polip,vb) bir durum varsa, gaz orta kulakta birikir. Zar dışarı doğru itilir. Kulakta dolgunluk hissi, işitme kaybı, kulak ağrısı ve baş dönmesi görülür. Eğer östaki borusunda genişleyen gazın nazofarenks‘e rahatça geçmesini engelleyen bir patoloji(hastalık) yoksa, bu geçiş pasif olarak yapılacağından yükseliş sırasında barotravma olma olasılığı azdır.

Orta kulak barotravma‘sının sebebi uçuş sırasındaki hava basıncı değişikliklerinde yatmaktadır. Çoğunlukla üst solunum yollarında akut bir enfeksiyon vardır. Bunun dışında paranazal sinüs enfeksiyonları, nazal polip (burun etleri), allerjik rinit (saman nezlesi) gibi tuba ağzındaki mukozada iltihap ve ödem yapan faktörler tubuler fonksiyonun bozulmasına neden olurlar.

SENDE YORUM YAP!

Whatsapp