Kabuk Bağlayan Yaraya Ne İyi Gelir
Kabuk Bağlayan Yaraya Ne İyi Gelir
Temel olarak 3 basamaktan oluşur1-Erken dönem cevabı
2-Epitel yenilenmesi
3-Cilt altı dokularının tamiri
Erken dönem cevabı 2 kısma ayrılır
Kılcal damarların cevabı: Yaralanma sonucu oluşan kanamaya ilk cevap damar büzüşmesidir 5-10 dakika sürer.Bu sırada aktive olan pıhtılaşma mekanizması,trombositler (kan pulcukları) yardımı ile pıhtı oluşur.
Damar büzüşmesini takiben damarlarda genişleme oluşur ve kılcal damarların geçirgenliği artar.Beyaz kürecikler yapışkan bir hal alır ve 30-60 dakika içinde toplar damarların çeperi bu hücrelerle kaplanır.Kırmızı küreciklerde rulo oluşturarak cevaba katılırlar.
Hücresel cevap: Yaralanmadan sonraki 4-5 'nci günlerde kollajen sentezlenir.Kollajen lifleri yara kenarları arasında yapıştırıcı gibi davranır.Yaranın yeni yapısını,dayanıklılığını sağlar.Kollajen sentezinin artmaya başladığı 5'nci günde yara gerçek gerilim kuvvetinin ancak %10'una sahiptir.Bu kuvvet 6 'ncı haftada % 60'a çıkar,maksimuma ise ancak 6 'ncı ayda ulaşır.
Epitel yenilenmesi: Yaralanmanın 24-36 'ncı saatleri arasında epitel uzantıları ince hücreler şeklinde yaranın derinliklerine ilerler.Bu hücreler canlı ve ölü kollajeni birbirinden ayırarak yara üzerindeki kabuğu yukarı ve dışa doğru iter.Derinin en üst tabakası olan epidermisin tam kat iyileşmesi sonucunda ortamda hücrelerin fazla olması nedeniyle yeni epidermis normalden daha kalın olabilir.
Cilt altı dokuların tamiri: İyileşme dokusu granüler ve pembe renklidir.Granüller yeni oluşmuş kapiller damar oluşumlarıdır ve çok kolay kanarlar.Yeni damarların çeperleri içindeki sıvı ve kırmızı küreciklerin damar dışına sızmasına izin veren bir yapıda olduğu için yeni iyileşme dokusu şiş (ödemli) yapıdadır.
Kollajen fibriller yapıda olduğundan çekme kuvvetine direnç gösterir.Yara iyileşmesinde önemli olan kollajen tipleri Tip 1-2-3'tür.Bu kollajenler tüm vücut kollajeninin % 95'ini oluşturur.İkincil yara iyileşmesi
Doku kaybı olan yaralanmalarda daha fazla hücre ve doku ölümü olacağından daha şiddetli iltihabi reaksiyon gözlenir.Şiddetli iltihabi reaksiyon sonucu iyileşme dokusunda büyük olacak ve sonuçta yara büyük ve deformite yaratan bir iz ile iyileşecektir.
Birincil ve ikincil yara iyileşmesi arasındaki en önemli fark yaranın büzüşmesi (kontraksiyonu)dir.Büzüşme kollajen liflerin kısalması ile oluşur.
Yara iyileşmesini etkileyen faktörler:
1-Lokal Faktörler
a-Yeterli kan desteği mutlak gereklidir.
b-İltihap oluştuğu zaman hem yara iyileşmesini geciktirir hem de daha büyük ve deforme bir iz oluşmasına neden olur.
c-Hareket kısıtlılığı:Yara bölgesinin erken hareketi yaraya ek bir stres getireceğinden yara dudaklarını bir araya getirmeye çalışan kollajen miktarının artması ve sonuçta büyük iyileşme dokusunun oluşmasına neden olur.
d-Yabancı cisim:İltihabi reaksiyonu ve fagositlere bağlı makrofaj sistemini aktive ederek yara iyileşmesini engeller.
.e-Radyasyon:Yara iyileşmesini geciktirir.Önceden radyasyon almış bir dokuda da yara iyileşmesi gecikir.
2-Sistemik Faktörler
a-bolik Faktörler:protein eksikliği,C ,A vitamini,çinko eksikliği yara iyileşmesini geciktirir.
Şeker hastaları enfeksiyona daha yatkındır.
Kortikosteroidler yara iyileşmesini geciktirir.
b-Sitostatik ilaçlar:Kanser tedavisinde kullanılan bu ilaçlar yara iyileşmesini geciktirir.
c-Yaş:Rahimdeki fetuslar üzerinde yapılan çalışmalar fetal ciltte skar oluşmadığını göstermiştir.Bunun nedeni tam olarak bilinmemekle birlikte fetal deride bulunan özel Growth Faktörünün veya yüksek miktardaki kollajenin neden olduğu tahmin edilmektedir.
9-25 yaş arası cilt sağlıklı ve iyileşme hızlı olduğu halde skarlar kırmızı,ciltten kabarık ve geniştir.
50 yaşından sonra ise yara yavaş iyileşir ancak skar dokusu daha az gelişir(Fizyolojik cevaplar yavaşlamıştır)
Yara iyileşmesinin komplikasyonları:
A- Yaranın açılması: Aşırı yara gerilimi,yara üzerine uygulanan mekanik stresler ve bolik durumun zayıflığı (Protein,A,C vitamini eksikliği vb.)sonucu oluşur.
B- Hipertrofik skar ve keloid: Deriden kabarık bir görüntüsü olan bu skarlar travma sonrasında aşırı iyileşme dokusu yapımından kaynaklanır.Kalın kollajen lifleri içerirler.Daha çok yüz (çene) boyun,göğüs,omuzlar ve sırt ile diz ve dirseklerde oluşurlar.
Hipertrofik skarda ve keloidde yara iyileşmesinin ikinci fazında emilmesi gereken iyileşme dokusu büyümeye devam eder.Kollajen miktarı fazla değildir ancak Tip 3 kollajen miktarı fazladır.
Kollajen çapraz bağlarının yapısı bozulmuştur.Bunun nedeni genetik faktörler,lokal faktörler veya immünolojik faktörler olabilir.Hipertrofik skarlar birkaç yıl içinde deri ile aynı seviyeye gelebilirken keloidler orjinal yara boyutlarından daha büyük boyutlara ulaşır ve ömür boyu kalırlar.
C- Büzüşme: El ayası ve ayak tabanında daha çok oluşur.Yara büzüşmesini oluşturan hücrelerin aşırı çalışması sonucu oluşurlar.
D- Kanserleşme: Kural olarak yeniden epitel oluşumunun uzadığı tüm yaralar kanserleşme riski gösterir.Bu süre radyasyona bağlı skarlarda 12-24 ayda başlarken yanık yaralarında 30 yıla kadar uzar.Mekanik zedelenmeye bağlı olanlarda ise bu sürenin tahmin edilmesi çok güçtür.
Yeni oluşmuş yara tedavisinde bilmemiz gerekenler:
Eski bilgilerimizin aksine yaralanma sonucu oluşan kabuklar artık yara üzerinde bırakılmamakta aksine yara yüzeyinin kabuksuz (kabuk yara kenarlarının temasını engelleyerek nedbeyi arttırmaktadır) ve nemli olması tercih edilmektedir.
Bu ise vazelin ve antibiyotikli bir pomad ile sağlanabilmektedir)Yara iyileşmesi sonrası o bölgenin güneş ışınlarından korunması çok önemlidir bunun için yüksek faktörlü güneş koruyucu kremler kullanılmalıdır.
Oluşan bir kesinin tamirinde derinin cerrahi olarak dikilmesi,bantlarla yapıştırılmasının yanısıra kullanılmakta olan yeni bir yöntemde cilt yapıştırıcılarıdır.Bu maddeler 10 gün sonra kendiliğinden çözülmektedir.
Eski bir yara izine neler yapılabilir:
Cerrahi yaralar,suçiçeği,akne(sivilce), yanık sonrası oluşan izlere çeşitli yöntemlerle çözüm bulunmaya çalışılmaktadır.
Akne (sivilce) izleri: Oluşan iz derin çukur şeklinde ise cerrahi olarak çıkarılıp yara tekrar dikilebilir.
Orta derece derinlikteki izler zımparalama (dermabrazyon)yöntemi ile tedavi edilir.
Küçük akne izlerinde özel bir iğne ile izi zemine bağlayan fibröz kollajen bantların kesilmesi yöntemi kullanılabilir.
Yüzeyel akne izleri için kimyasal soyma (chemical peeling) veya fiziksel soyma (lazer) işlemleri uygulanabilir.Küçük ve yüzeyel akne izleri kollajen ile doldurulabilmektedir.
Su çiçeği izleri: Kişinin kendinden alınan yağ transferi yapılabilmektedir.Yukarıda sayılan yöntemlerde uygulanabilir.
Hipertrofik skar: Hipertrofik skarlar oluşmaya başladığında üzerine uygulanacak silikon jel uyguladığı basınç ve elektrostatik etki ile 3-4 ay sonra kollajen liflerin azalmasını ve mevcut liflerin yara kenarlarına paralel dizilmesi sonucu daha az kırmızı ve sağlam deriden daha az kabarık bir iz oluşmasını sağlar.Lazer kollajen miktarını azaltıp yeni doku oluşumunu hızlandırmaktadır.
Akut yanık sonrası oluşan deri kaybı yara iyileşmesindeki en ciddi problemlerdendir. Biyomühendisler sağlam deriden alınan küçük parça ile yeni deri oluşturmayı başarmışlardır. Bunun için genellikle sünnet derisi kullanılmakta ve oluşturulan yeni deri ile vücut yüzeyi kaplanmaktadır. Oluşan yeni derideki Growth faktör yeni hücreleri yara bölgesine çekmekte ve hücre bölünmesi ve yara iyileşmesi için gerekli maddelerin oluşumu sağlanmaktadır.
Bu deri büyüme özelliğine sahiptir ve yeni kan damarları ve pigment hücreleri ile sağlam dokuya benzerlik sağlar.
İnsan kadavrasından alınan deride bu işlem için kullanılan malzemelerden biridir.
Yara Tedavisi
Topikal ajanlar ve yara iyileşmesi: Amaç; yara iyileşmesini hızlandırmak, ağrıyı azaltmak, komplikasyonları önlemek, kötü skar oluşturmamak.Antibiyotikler ve antiseptikler: Doku enfeksiyon ve enflamasyonuna bağlı biyolojik harabiyetini önlemek için kullanılırlar. Nitrofurazan yara iyileşmesini inhibe eder. Neomisin, bazitracin, polimiksin B reepitelizasyonu hızlandırır.
İdeal yara pansumanı: Yarada nemli ortamı sürdürmeli, mikroorganizmalara karşı bariyer oluşturmalı, yara yüzeyinde partikül bırakmamalı. Nontoksik, nonallerjik olmalı. Gaz geçişine izin vermeli. Yapışmamalı, ayrılırken yarada travma oluşturmamalı. Mekanik bariyer oluşturmalı, ısıyı korumalı. Yara yüzeyine zarar vermeden, aşırı eksudayı almalı.
Oklüzif sargılar: Sargı uygulandığında nemli bir yara ortamı elde edilmesi.
Avantajları: yara yüzeyinden su kaybını önlerler. Hızlı iyileşme. Kronik yaralarda granülasyonu stimüle ederler. Ağrı azalır. Zaman ve ekipman açısından ekonomik. Sık değişim gerektirmez.
Dezavantajları: hematom veya seroma. Sessiz enfeksiyon. Bakteri sayısında artma. Açılırken hasar riski.
Hidrojeller: Özellikleri: oklüzif pansuman. Yarada mükemmel bir nemli ortam oluştururlar. Nekrotik ve fibrotik dokularda otolitik debridman yaparlar. %95 su içerdiklerinden absorpsiyonları minimaldir. Yaraya yapışmazlar. Deri yüzeyini 5 oC’ye kadar soğutabilirler.
Kullanım alanları: kuru yaralarda veya minimal drenaj olan yaralarda, birinci ve ikinci derece yanıklarda, grade I ve II yatak yaralarında, yüzeyel epitel defektleri, deri abrazyonları ve parsiyel kalınlıkta deri grefti donör alanlarında kullanılır.
Hidrokolloidler: Oklüzif ve adezivdirler. Orta miktarlarda sıvıyı absorbe ederler. Toz ve pasta formları daha çok absorpsiyon kapasine sahiptir. Yara ısısını ve nem oranını düzenleyerek ağrıyı azaltır. Düşükten orta derecedeki eksudalı yaralarda kullanılır. Sheet formları nekrotik dokularda otolitik debridman yapar.
Alginatlar: Deniz yosunundan elde edilirler. Kuru ve çok hafif olmalarına rağmen yüksek absorban özelliğe sahipler. Jel formuna geçerek yarada nemli ortamı sürdürürler. Orta ve yüksek derecede eksuda içeren yaralarda kullanılırlar. Gaz bezler gibi yara kontraksiyonunu inhibe etmez. Düşük eksudalı yaralarda yarayı kurutabilirler. Sekonder pansuman gerektirir.
Polimer filmler: Poliüretandan yapılan ince, saydam, yapışkan ve yapışkan olmayan özelliktedir. Sıvı ve bakterileri geçirmez, oksijen, su buharı ve karbondioksit geçişine izin verirler. Minimal eksudalı yaralarda kullanılırlar. Yüzeyel yaralar, abrazyonlar, donör sahalar ve grade 1,2 dekübitler kullanılabilirler.
Polimer köpükler: İç tabakaları hidrofilik dış tabakaları hidrofobik poliüretandan yapılmış yüksek absorpsiyon özelliğine sahiptirler. Ürüne göre değişik absorpsiyon yetenekleri var. Absorbe ettikleri sıvıyı içlerinde hapsederek yara çevresini maserasyondan korurlar. Sık değiştirmek gerekir. Ağır eksudalı yaralarda, derin kaviteli yaralarda, venöz staz gibi akıntılı ülserlerde kullanılır.
Gümüşlü yara bakım ürünleri: Gümüş antibiyotik dirençli bakterileriler dahil birçok bakteriye bakterisid etkili. Mantarlara da fungisid etkili. Enfeksiyon riski olan tüm açık, akut, kronik yaralarda. Gümüş vücutta birikmez. %90-99 absorbe edilen gümüş gayta ve idrar ile 2-4 gün içinde vücuttan atılır.
Yara Çeşitleri
Açık yaraAçık yaralar, yarayı oluşturan nesneye göre sınıflandırılabilir. Açık yara çeşitleri:
Kesik (veya insizyon); bıçak, jilet veya cam parçası gibi keskin nesnelerce oluşturulan düzgün şekilli yaradır.
Yırtık (veya laserasyon), künt travma sonucu oluşan düzensiz, yırtık benzeri yaradır. Yara düzgün kesilmediği için yara dudakları boyunca damar, sinir köprüleri görülebilir.
Sıyrık (veya abrazyon), derinin üst katmanının (epidermis) soyulduğu yüzeyel bir yaradır. Genelde kaba yüzeylere kayıp düşme sonucu oluşur.
Kopma (veya avülsiyon), vücuttaki bir yapının zorla koparılmasıyla oluşan yaradır. Önemli olan nokta; vücut parçası kesilerek değil, çekilerek koparılmıştır.
Delici; kıymık, çivi, tornavida gibi nesnelerle derinin delindiği yaradır.
Kesici-delici; bıçak, kama, hançer hem kesici hem de delici özelliğe sahip nesnelerce oluşturulan yara.
Kesici-ezici; balta, satır, girebi gibi hem ağır hem de kesici özelliğe sahip nesnelerce oluşturulan yara. Hem kesik hem bere hem de kırık oluşturabilen bir yara çeşididir.
Ateşli silah yaralanması; mermi, saçma ve benzeri nesnelerce oluşan yara. Tek mermi; giriş ve çıkış şeklinde iki yara oluşturabilir.
Açık kemik kırığı, kırık kemik ucunun deriyi delmesi ve açığa çıkmasıyla oluşan yara.
Kimyasal, fiziksel veya radyoaktif etkenlerle oluşmuş yaralar. Örneğin: yanık, vs.
Yanıklar; Bölgesel olarak ısı, ateş, toksik madde ya da radyoaktif ışınlarla karşılaşma sonucu doku hasarına bağlı olarak meydana gelen yaralardır.
Kapalı yara
Bere (veya kontüzyon veya çürük), künt travma sonucu küçük damarların yırtılması ve bunun sonucunda doku aralıklarına sızan kanın pıhtılaşmasıdır. Çapları küçükten büyüğe peteşi, purpura ve ekimoz olarak sıralanabilir. Ciltte görünmeyen ama daha derin dokularda oluşan türüne derin ekimoz denilir.
Hematom, travma sonucu yırtılan damarlardan çıkan kanın, sadece doku aralıklarına değil, doku boşluğunu dolduracak miktarda, bir kitle oluşturacak şekilde meydana gelen yaradır.
Ezilme, büyük bir kuvvetin doku üzerine etkisiyle dokunun sıkışması sonucu oluşan yara.
Yaralar, kontaminasyon düzeylerine göre de sınıflandırılabilir:
Temiz yara, steril koşullarda yapılan herhangi bir mikroorganizmanın bulunmadığı, komplikasyona girmeden iyileşmeye yatkın yara çeşidi. Örneğin: ameliyat yaraları, biyopsi yaraları vb.
Kontamine yara, yaranın oluşumu sırasında patojen organizmaların ve yabancı maddelerin bulaştığı yaradır.
Enfeksiyonlu yara, yarada patojen organizmaların bulunduğu ve çoğalarak enfeksiyonun klinik bulgularını oluşturan yara. Sarımsı görünür, irin sızar, ağrılıdır ve kırmızılık görünür.
Kolonileşmiş yara; kronikleşmiş, içinde pek çok organizmanın koloni oluşturduğu, iyileşmesi zor yara.