Presipitasyon Nedir?

Presipitasyon Nedir? : Basitçe suda erimiş durumda bulunan antijenlerin elektrolitli ortamda kendi imfnunoglobulinleri (antikorları) ile birleşmeleriyle önce bulanıklık sonra bir çökme olayı şeklinde sonuçlanan olaya presipitasyon diyoruz. Eskiden tüpte iki sıvının belli miktarlarda karıştırılması ile uygulanan ve pek kısıtlı kullanma alanı bulunan presipitasyon, her gün yeni tekniklerin ortaya konması ile gittikçe genişleyen bir uygulama alanı bulan, mikrobiyolojinin değerli bir serolojik testidir. Eskiden presipitasyon olayında kendisine karşı antikor oluşmasına yol açan antijene presipitinojen, ortaya çıkan antikora presi- pitin isimleri verilmekte idi. Bugün antijenin suda erimiş ve multi- valan (en az üç belirtici grubu bulunan), antikorların da en az bivalan (iki birleşme değerli) olması presipitasyon için yeterlidir. Antikorlar içerisinde İgG ve İgM bazen de İgA’nın presipitan özelliği gösterdiği bilinmektedir. Presipitasyonun oluşması için ortamda elektrolitlerin bulunması koşuldur.Presipitasyonun çeşitli uygulama yöntemlerinden kısaca bahsedilecektir.

1— Halka deneyi: Bir bağışık serumda belli bir antijene karşı antikor olup olmadığını ya da bir sıvıda belli bir antikora karşı antijen olup olmadığını kalitatif olarak anlamak için kullanılan basit bir deneydir. İnce bir tüp içerisine az bir miktar bağışık serumkonur, üzerine iki sıvı karışmayacak ve tabakalaşacak şekilde yavaşça antijen eriyiğinden eklenir. Eğer ortamda birbirine uygun antijen ve antikor bulunuyorsa bir süre sonra iki sıvının birleştiği yerde beyaz bir presipitasyon halkası oluşur. Bu deney nicelikseldir. Bazı besin maddelerinde bulunan yabancı proteinlerin (sucüklarda uygunsuz etlerin), bazı kuşkulu lekelerin insan ya da hayvan kanı olup ol madiğinin anlaşılması gibi konularda halen uygulama ortamı bulmaktadır. Yerini yavaş yavaş daha gelişmiş yöntemlere bırakmaktadır.

2— Tüpte sulandın m deneyi: Bir sıra tüp içerisinegenellikle belli miktar antikorun üzerine değişen miktarlarda berrak görünümde erimiş antijen eklenerek yapılan bir uygulamadır. Belli bir süre 37°C de, sonra soğukta bekletilir. Burada uygun anti- jen-antikor bulunması halinde ilk tüplerden başlayarak gittikçe artan ve belirli bir tüpte en çoğa ulaşan sonra yine azalarak kaybolan bir bulanıklık görülür. Bulanıklığın en fazla bulunduğu tüpte antijen ile antikor molekülleri optimal miktarda olup tümü birleşerek parti- küller oluşturmuştur. îlk tüplerde antikor fazlalığından ötürü parçacıkların birleşmesi tam olamamakta ve bu nedenle bulanıklık az ol maktadır. Tüpler belli bir süre 37°C de bırakıldıktan sonra bir iki gün soğukta bekletilecek olursa bulanıklık olan tüplerin diplerine toz şeklinde ince bir çöküntü biriktiği görülür. Bunlar antijen-anti- kor birleşikleri olup gerekirse kimyasal analiz yöntemleri ile içlerindeki antijenin ve antikorun tümü saptanabilir.

3 — Jel içinde presipitasyon: Olayın temeli, safağar ile oluşturulmuş jel (pelte) tabakalarının içinde yayılmaya bırakılan antijen ve antikorun, birbirlerine uygun oldukları bölgelerde bulanık presipitasyon çizgileri halinde çökmeleridir. Bugün antijen antikor araştırmalarında çok geniş uygulama alanları olan jel içinde yayılma ile presipitasyonun, hergün geliştirilen çeşitli yöntemleri vardır.

a) Jel içinde tek yönlü yayılma ile presipitasyon :— O u d i n yönteminde; ince bir tüp alınır, içerisine jelatine karıştırılmış bir antiserum konur. Jelatin donduktan sonra üzerine kuşkulanılan antijen eriyiği bir tabaka halinde eklenir. Bir iki gün içinde antijen, jel tabakası içinde yayılarak oradaki antiserumda bulunan antikor ile karşılaşır. Antijen ile antikorun uygun olması durumunda optimal yoğunluğun bulunduğu bölgede ve yüzeyden belli bir uzaklıkta bir presipitasyon tabakası oluşur. Bu deneyde birden fazla sayıda birbirine uygun antijen - antikor sistemi varsa her sistem için ayrı bir presipitasyon tabakası oluşur.1 Jelatin yerine %0.6'lık saf ağar kullanmak bu gün için daha pratiktir. Bu tür presipitasyon çok duyarlı bir yöntem olup çok küçük miktarlardaki antijen ya da antikorun bu yoldan saptanması olasıdır. Bu gün bu yöntem mikrobiyolojide çeşitli bakteri ve virüslerin antijenlerinin tanımlanmasında kullanılan bir yöntemdir.

b) Plak şeklindeki jel içinde yayılma ile presipitasyon :Bu gün çeşitli değişiklikler yapılmak suretiyle geniş çapta uygulanmaktadır. Temelde petri kutuları içinde, lâm yada daha büyük camlar üzerinde, ,elektrolitli ortamda ve pH’sı (pH = 7.2) ayarlanmış saf ağar kullanılarak (ortalama %1) hazırlanan plakların içerisinde antijen ile antikorun karşılaşmasından oluşan presipitasyon çizgilerinin incelenmesi söz konusudur. Bu temele dayalı olarak bilinen yöntemlerden önemlileri şunlardır:— M a n c i n i yönteminde antiserum, bu şekilde hazırlanmış bir agarm içerisine ağar soğumakta iken (48° - 50°C de) karıştırılır ve pak şeklinde dökülür.

Donduktan sonra zımba gibi özel aletler (cam boru vb.) kullanılarak yuvarlak çukurlar açılır ve içleri boşaltılır. Bu çukurlara, içinde antijen bulunduğundan kuşkulanılan sıvı konur. İstenirse birkaç çukur açılarak birkaç sıvı bir arada denenebilir. Nem kaybetmesi önlenerek soğukta ( + 4°C) bir gece bekletilir. Hangi çukurlarda ağardaki antiserumun antikoruna uyan antijen varsa o çukurun etrefında halka şeklinde beyaz presipitasyon çizgisi oluşur.— Ouchterlony yöntemi : Ağar içinde çift yönlü yayılmaile presipitasyon: Yukarıdakinden ayrımı ağar plağının içerisine antiserum karıştırılmadan hazırlanması ve hem antijenin hem de an- tikorlu antiserumlann, karşılıklı açılan çukurlara konulmasıdır. Ağar plakları % 0,85’lik NaCl ya da 0.2 M fosfat tampon eriyiğinde % 1 ağar eritmek (pH : 7.2) ve koruyucu olarak %0.1 sodium azid eklenmek suretiyle hazırlanır. Bu yöntem ile bir antijen, bir antikor ile karşılaştırılabileceği gibi bir antiserum etrafına birkaç çukur açılarak birkaç antijen de karşılaştırılabilir.

Bir gece soğukta bekletilirken antijen ve antikorlar bulundukları çukurlardan ağar içinde birbirlerine doğru yayılarak karşılaşırlar. Optimal miktarlarda karşılaştıkları yerde presipitasyon çizgileri oluşur. Çizgilerin bir çukura yakınlığı karşı çukurdaki komponentin fazla yoğun olduğunu gösterir.Bu yöntem kullanılarak elde bulunan iki antijen arasındaki ilişki incelenebilir.

Ağar plağında geniş açılı bir ikizkenar üçgenin köşelerine üç çukur açılır. Tepe çukuruna antiserum. taban çukurla-rmdan herbirine karşılaştırılmak istenen antijenler konur. Oluşan presipitasyon çizgileri incelenir. Antiserumda her iki çukurdaki antijenlere uyan antikorlar varsa her ikisine karşı presipitasyon çizgileri oluşur. Bu iki çizgi birbirleriyle karşılaştıkları noktada pürüssüz olarak birleşerek bir kırık çizgi oluşturuyorsa iki antijenin aynı olduğu anlaşılır. Çizgiler birbirlerini çaprazlayarak kesişiyorsa iki antijen birbirlerinden ayrı yapıdadır. Eğer birleşme yerinde çaprazlama yok, ancak çapak şeklinde uzantılar varsa iki antijenin birbirlerine yakın nitelikte oldukları anlaşılır.

c) İniftnuno - Elektroforez :İnsan ya da hayvan serumları uygun elektrolit ve pH ortamına konulduktan sonra bir tarafa + , bir tarafa — kutup konularak aradan uygun voltaj ve karakterde bir doğru elektrik akımı geçirilecek olursa serumda bulunan proteinler elektrik yüklerinin durumuna göre göç etmeğe başlarlar. Albumin alkali pH da en çok (—) elektrik yükünü taşıdığından (+) kutba doğru en fazla göç ederek ona en yakın ve başlangıç noktasından en uzak noktaya gider. Serumda bulunan diğer proteinler de bu özelliklerine göre sıralanırlar ve albu- minden sonraki sıralarına göre ou,

SENDE YORUM YAP!

Whatsapp