Kaluğan Dikeni


KALUĞAN DİKENİ (Silybum marianum)

DİĞER İSİMLERİ:Devedikeni Tohumu,Akkız, kangal dikeni,kalkan dikeni,deve kengeri, kengel, kıbbun, meryemana dikeni, sütlü kengel, şevkülmeryem, uslu kenger.

KALUĞAN DİKENİ, papatyagiller (Asteraceae) familyasından bazı dikenli bitkilerin ortak adıdır.Daha çok deve dikeni olarak bilindiği için bu isimle devam edeceğiz..

Devedikenleri genellikle yol kenarlarında ve ekili olmayan tarlalarda yetişir. Boyları 30-100 cm arasında değişir. Başçıkları, dikenli ve açık yeşil renkli yapraklar ile mor renkli küçük çiçeklerden oluşur. Meyvelerinin veya tohumlarının ucunda beyaz bir tüy bulunur.

Beyaz devedikeni (Carlina gummifera) denen türü, çok yıllık bir bitkidir ve kırmızı ya da pembe çiçekler açar. Gene çok yıllık bir bitki olan ve köygöçerten (Cirsium arvense) adını taşıyan türü ise, çok hızlı çoğalır ve zararlı ot olarak kabul edilir. Eşekdikeni, aynı familyadan başka bir bitkinin adıdır. Devedikeninin meyvelerinden, çeşitli rahatsızlıkların tedavisinde yararlanılır.

Birleşimi:
Devedikeni tohumlarının birleşimindeki maddeleri önemine göre şöyle sıralayabiliriz;
a) Silimarin türevleri %1,5-3 arasındadır ve en önemlileri; %50 ile Silybin (Silibinin), Silychristin ve Silydianin'den oluşur ve az miktarda izosilybin, İzochristin, 2,3-Dehydrosilybin, 2,3-Dehydrosilychristin, Silymoin ve Silandrin'den oluşur. Silinmarinler bir Flavanon türevleri karışımıdır.
b) Flavonit türevleri; Taxifolin, Quercetin, Kâmpferol, Dihydrokâmpferol, Apigenein, Laringenin, Eriodyctiol, Luteolin ve az miktarda bunların alt türevlerini içerir.
c) Doymamış yağ asitleri %20-30 arasında olup bunun %60'ını Linolasit, %25-30 Oleik asit, %10'uda Palmidasit içerir.
d) Sterol türevleri; Cholesterol, Campesterol ve Stigmasterol içerir.
e) Ayrıca %20-30 Protein, musilaj ve az miktarda Vitamin E içerir.

Araştırmalar:
Avrupa'da her yıl yüzlerce insan mantardan zehirlenmek-teydi ve zehirlenmelerde yetişkinlerin %25'i, çocukların %50'si ölmekteydi bu zehirlenmeye büyük mantar (tabak gibi başı, silindir şeklinde gövdesi olup kremsi beyaz renkte) sebep olmaktadır ve birleşimindeki α-Amonitin karaciğer ve böbrek hürelerini bozarak kişinin ölümüne sebep olmaktadır. Mantarın Latince ismi Amanita phallotoides'dir. Devedikeni tohumunun birleşimindeki maddelerden Silymarin'in bir alt türevi olan Silybin'in (Silybinin) mantarın zehir maddesi olan Amanitini karaciğer ve böbrek hürelerine yaklaşmasını önlemekte ve zehirlenmede böylece ortadan kalkmaktadır. Devedikeni tohum ekstresi ile mantar zehirlenmesi, kimyasal ilaç zehirlenmesi ve alkol bağımlılarındaki siroza karşı tedavi denemeleri yapılmıştır.
1) Almanya'nın Maiz şehri ve çevresinde 1988 yılı mantar toplama zamanında 18 kişi mantar zehirlenmesi nedeni ile kliniğe getirilmiş ve bunlar Silybinin Dihemisuccinat (L…..) İnfüzyonuyla (damardan serumla ilaç verme) tedavi edilmişlerdir. (Nhp.08.99.1249)
2) Artweiler 1977, Bertelli ve ekibi 1977, Faulstich ve ekibi 1980 ve de Vogel 1980 büyük mantar zehirlenmelerine karşı Devedikeni ekstresi ile tedavi denemesi yapmışlar ve hastanın zamanında tedaviye başlaması halinde hastaların kurtulabileceğini beyan etmişlerdir. (PP.180)
3) Hohn ve ekibi 1968, Raven ve Schriewer 1973 ve de Siblikova ve ekibi 1980'de kimyasal madde; tetraklorkarbon, Galactosamin, Thioasetamid ve Praseodym zehirlenmelere karşı Devedikeni tohumu ekstresi (L….) ile tedavi denemesi yapmışlar ve etkisini tespit etmişlerdir. (Age)
4) Martines ve ekibi 1980, Leng Peschlow 1983 ve de Ortenberg ve Tazhudinowa 1984 kimyasal ilaç zehirlenmelerine karşı Devedikeni tohum ekstresi ile tedavi denemesi yapmışlar ve etkisini belgelemişlerdir. (Age)
5) Alkol nedeni ile karaciğer zehirlenmesi, yıpranması ve nihayet siroza dönüşmesine karşı 7 büyük araştırma yapılmıştır. Sirozu tedavi için yapılan 7 büyük araştırma (Varis ve ekibi 1978 Fintelmann ve Albert 1980, Benda ve ekibi 1980, Salomi ve Sarno 1982, Feher ve ekibi 1988, Feher ve ekibi 1989, Ferenci ve ekibi 1989) yapılmış ve bu tedavi denemesinde 2169 sirozlu hasta katılmıştır. Devedikeni tohumu ekstresi ile tedavi olan sirozlu hastaların diğerlerine göre daha uzun yaşadıkları tespit edilmiştir. (RP.239)
6) Portekizli bir arkadaşım sarılığa(hepatit B) yakalanmış ve doktoru şayet iki hafta içinde iyileşmez ise hastaneye yatması gerektiğini söylemişti. Ben ona Cheiranthol ve marianon yazdım. Bu kişi dört hafta içinde iyileşti ve hastaneye yatmasına gerek kalmadı. Doktorda aynı ilaçlara devam etmesini istemiş.

Tesir şekli:
Antihepatoksik (karaciğer zehirlenmesini önleyici), karaciğer kuvvetlendirici ve koruyucu, safra artırıcı, sarılığı önleyici ve iyileştirici (hepatit), karaciğerin büzülmesini (siroz) ve yağlanmasını (alkoliklerde) önleyicidir.

Kullanılması:
a) Araştırmalar göre Devedikeni tohumu veya tohum ekstresi başta kimyasal maddelerin (kimyasal ilaçlar:tetraklorkarbon, Galactosamin, Thioasetamid, Praseodym, Paracetamol, Azothioprin, Indometachin, İzoniazid, Lorazepam, Tolbutomid, Clofibrat, Estradiol, Halothan, Fosfatasit alt türevleri ve Benzpyren) zehirli mantarların ve alkolün karaciğeri zehirlemesine ve siroza karşı kullanılır.
b) Komisyon E'nin 13/03/1986 tarih ve 50 nolu Monogafi bildirisine göre Devedikeni tohumu, ekstresi veya natürel ilaçları başta; kronik iltihaplı karaciğer hastalıkları (hepatit) ve siroza karşı kullanılır.
c) Homeopati'de; Devedikeni tohum tentürü başta; karaciğer veya safra rahatsızlıkları, siroz, safra taşı, safra koliti, sarılık, kabızlık, kepitoplardamar tıkanması, varis, basur ve baldır ülserine karşı kullanılır.
d) Devedikeni tohumu halk arasında karaciğer ve safra rahatsızlıkları, varis, basur, migren, alkolün kimyasal ilaçların ve zehirli mantarın sebep olduğu karaciğer zehirlemesine karşı kullanılır.
e) Komisyon E'nin 3 Aralık1992 tarih ve 49 nolu Monografi bildirisine göre Devedikeni otu (yaprak ve çiçekleri) karaciğer ve safra rahatsızlıkları, sarılık (hepatit), safra koliti, dalak rahatsızlığı ve böğür batmasına karşı kullanılır.

Açıklama:
Genellikle ormanda yetişen tabak gibi şapkası ve silindir gibi gövdesi olan büyük mantar çok zehirlidir ve takriben 10mg α-Amanitin içerir. Bu zehir zamanında (24 sa içinde) tedavi olamayan kişiyi öldü-rebilir. Bu zehir karaciğerde RNA-polimerazenin(Enzim) oluşmasını engeller ve hasta 12-24 saat içinde ölebilir. Eğer hemen Devedikeni tohumu ekstresinden elde edilen Silybinin(Legolan) ile damardan infüzyonla (serum damardan verilir) tedaviye başlanır ise Silybinin zehirli maddeyi (α-Amanitin) enzimden (RNA-polimeraze) uzaklaştırır ve böylece karaciğer yeniden protein yapmaya başlar ve hasta kurtulur. (Rationale Phytotherapie 239 ve Phytopharmaka 180) Silybinin (Legalon) damardan verilmesi kişinin ağırlığı ile orantılı olarak artar. Kişinin kg ağırlığına 20mg Silybinin gerekir. Mesela 70kg ağırlığındaki bir kişiye 1400mg Silybinin gerekir ve bunun günde 4 defa iki saat süren infüzyonla yapılması gerekir.

Çayı:
Devedikeni tohumunu birleşimindeki Silymarin türevleri çayın demine geçmez. Bu nedenle Devedikeni tohumları önce karabiber değirmeninde öğütülür veya havanla dövülerek toz haline getirilir. Devedikeni tohumlarının tozundan iki kahve kaşığı demliğe konur ve üzerine 300-400ml kaynar su ilave edilir ve 5-10dk demlenmeye bıraktıktan sonra süzülerek içilir.

SENDE YORUM YAP!

Whatsapp