Domuz Hastalıkları

Domuz Hastalıkları :

Bir şeyin helal veya haram olması Allah' in emrine tabidir. Allah bir şeye "helal' derse helal, "haram" derse haram olur. Yani din bir imtihandır. İnsanlara yapılan bir tekliftir. Dinimizin yasakladığı hususlardan birisi de, domuz etidir. Bu yasaklamanın, pek çok hikmeti vardır. Biz burada sadece bir kaçına işaret etmeye çalışacağız. (Yılda 3 bin ton domuz yağı kullanılan ülkemizin temiz insanlarının dikkatine)

Zehirli maddeler

Domuz eti çok yağlıdır. Yenildiği takdirde, bu yağ kana geçer. Kandaki bu fazla miktardaki yağ atardamarların sertleşmesine, tansiyon yükselmesine ve kalp enfarktüsüne sebep olur. Aynca, domuz yağı içerisinde "sutoksin" denilen zehirli maddeler mevcuttur. Vücuda giren bu zehirli maddelerin dışarı atılması için, lenf bezlerinin fazla çalışmaları icab eder. Bu durum bilhassa çocuklarda lenf düğümlerinin iltihaplanması ve şişmesi şeklinde kendini gösterir. Hasta çocuğun boğaz bölgesi anormal bir şekilde şişer. Bu sebeple, bu hastalığa domuz hastalığı (skrofuloz) adı verilir.

Fazla miktarda kükürt

Domuz etinde bol miktarda bulunan sümüksü bağ dokusu, kükürt yönünden çok zengindir. Vücuda fazla miktarda alınan kükürt: kıkırdak, kas ve sinirlere oturarak eklemlerde iltihaplanma, kireçlenme ve bel fıtığı gibi çeşitli hastalıklara yol açar.

Aşırı büyüme

Domuzda büyüme hormonu da çok fazladır. Domuz etiyle fazla miktarda alınan büyüme hormonu, vücutta dolu şişliklerine ve iltihaplanmalara yol açar. Burun, çene, el ve ayak kemiklerinin anormal bir şekilde büyümesine ve vücudun yağlanmasına sebep olur, Büyüme hormonunun en tesirli yönü kanserin gelişmesine zemin hazırlanmasıdır.

Deri hastalıkları

Domuz etinin ihtiva ettiği hastanın ve imidazol denilen maddeler deride kaşıntı hissi uyandırır. Egzama dermatit, nörode atit gibi iltihabi deri hastalıklarına zemin hazırlar. Domuz eti ve trinşın Domuz eti ile insana geçen tehlikeli hastalıklardan birisi de trişin hastalığıdır. Domuzdan bu hastalrğın geçmesi, (trişinli) domuz eti yenerek veya trişinli domuz gübresi kullanarak olabilir. Fakat trişin, domuzlarda ağır bir hastalık yapmaz. Halbuki insanlarda çok tehlikeli ve öldürücü bir hastalık meydana getirir. Yurdumuzda yerli Hristiyanların dışında hiçbir Müslümanda trişin hastalığı görülmemiştir. Çünkü ülkemizde Hristiyanlar dışında kimse domuz eti yememektedir.

Siroz

Ottowa Üniversitesi araştırmacıları domuz eti tüketimi ile kronik bir bozukluk olan karaciğer sirozu arasında orantılı artış tesbit ettiler. Onaltı ülkenın domuz eti, sığır eti, yağ ve alkol tüketimi istatistiklerine bağlı olarak yapılan bir çalışmada domuz eti yeme ile karaciğer sirozuna yakalanma arasında doğru oranlı bir ilişki bulunmuştur. Araştırmayı yapan Dr. Amin Nanji ve Dr. Samuel French domuz eti ile birlikte alkol tüketildiği zaman siroza yakalanma riskinin daha fazla olduğunu da tesbit etmişlerdi. İsviçre, Norveç ve Finlandiya gibi ülkelerde sirozdan ölüm, kişibaşına domuz eti tüketimi ile doğrudan alakalıdır. Keza Kanada'da da sirozdan ölüm alkol tüketimi ile değil domuz eti tüketimiyle alakalıdır. Araştırmacılar domuz eti yemenin, siroza nasıl sebep olduğu ve sirozu nasıl arttırdığının bir sır olarak kaldığını söylemektedirler. Fakat sirozdan ölümün, yenilen domuz eti miktarıyla doğrudan alakalı olduğu hususunda aynı sonuca varmaktadırlar. İslam ilimlerine göre; insan aziz olduğu için, Domuz necis olduğundan hiçbir parçası, zerresi kullanılamaz. Domuz kıllarından yağlı boya fırçaları yapılmakta ve fırıncılar pide yaparken bu fırçayla pideyi yağlamaktadırlar. Böyle yapanları uyaralım. Zaten bilmeyerek çikolata v.s. ile Domuz yağı alıyoruz. Maalesef yılda 3 bin ton Domuz yağı bizim ülkemizde, Türkiye'de tüketilmektedir. Aldığımız çikolata ve yağlı ürünlerde Domuz yağı var mı, yok mu, soralım. Domuz ürünleri kullananlar da kıskançlık hisleri azaldığı için, birileri necip milletimize tuzak kuruyor olabilir.

SENDE YORUM YAP!

Whatsapp