SÜRDÜRÜLMEKTE OLAN TEDAVİ ÇALIŞMALARI

SÜRDÜRÜLMEKTE OLAN TEDAVİ ÇALIŞMALARI :

SÜRDÜRÜLMEKTE OLAN TEDAVİ ÇALIŞMALARI

Hastalığın tedavisi ile ilgili çalışmalar devam etmekte olup bu çalışmalar aşağıda özetlenmiştir.Lityum, bir mood düzenleyici ilaçtır. İlacın etki mekanizması tam bilinmemekle birlikte hayvan çalışmalarında motor nöron hastalığı gibi nörodejeneratif hastalıklarda hem beyin hem de omurilikteki nöronlarda toksik protein (alfa synuclein, ubiquitin) birikimini önlediği, bu nöronları koruyarak, yaşam sürelerini uzattığı gösterilmiştir.

Fornai ve ark yaptıkları (2007) çalışmada 16 ALS‘li hastaya Riluzol tedavisine ek olarak lityum vermişler ve hastaları 15 ay boyunca takip etmişlerdir. Lityumun hastalığın ilerlemesini yavaşlattığı bildirilmişlerdir. Fakat daha sonra yapılan çalışmalar Fornai ve ark. görüşlerini desteklememiştir. Hala ABD‘de bu ilaçla ilgili çalışmalar devam etmekte olup sonuçlar 2009 yılı sonunda açıklanacaktır.

Talampanel, selektif AMPA reseptör antagonisti olup motor nöronların ölümünü tetikleyen glutamat eksitotoksisitesini önler. Hayvan modellerinde ilacın, yaşam süresini uzattığı, motor fonksiyonlarda düzelmeye neden olduğu gösterilmiştir. Talampanel, ALS‘li küçük bir hasta grubunda denenmiş ve ALS fonksiyonel durum ölçeğinde plaseboya göre daha üstün bulunmuştur. İlaç halen daha geniş gruplar üzerinde denenmektedir.

Üçüncü kuşak sefalosporin derivesi olan seftriakson, 2-4 gram/gün dozda az sayıdaki ALS‘li olguda uygulanmıştır. Seftriaksonun kalsiyum bağlayıcı ve antioksidan özellikleri yanı sıra glutamat taşıyan protein düzeyinde artışa yol açarak kronik glutamat toksisitesinden nöronları koruduğu bildirilmiştir. İlacı kullanırken böbrek ve karaciğer fonksiyon testleri yapılmalıdır. İlacın güvenilirlik çalışma aşamaları tamamlanmış olup, Şubat 2009‘da başlamış olan etkinlik çalışması halen sürmektedir.

N-metil D aspartat derivesi olan Memantin ile ilgili değişik çalışmalar yapılmıştır. Bu çalışmalardan biri 63 hasta üzerinde yapılmış, hastalara Riluzol tedavisine ilave olarak 20 mg/gün Memantin verilmiştir. Çalışma halen devam etmekte olup 2009 Ekim ayında sonuçlanacaktır. E0302 (Mecobalamin) ile 300 gönüllü üzerinde yapılan, 2007 yılında başlayan ve 2013yılında bitecek olan çalışma halen devam etmektedir. Superoksid dismutaz enzim mutasyonu olan hastalarda.

Arimocolomol, ısı şoku proteinlerinin yeniden düzenlenmesi sağlayan bir ilaçtır. SOD1 mutasyonu pozitif ALS hayvan modellerinde semptomlar başladığında verildiğinde etkili bulunmuştur.

Sporadik ALS hastaları ile yapılan Faz II çalışmalarında güvenli bulunmuş ve hastalar tarafından iyi tolere edilmiştir. Özellikle hızlı seyirli SOD1 pozitif ALS hastaları üzerinde çift kör ve plasebo kontrollü Faz II/III çalışmaları planlanmıştır. 2005-2006 yılları arasında 80 ALS hastasına 12 hafta boyunca günde üç kez (25, 50, 100 mg gibi üç farklı doz test edilmiştir)

Arimocolomol verilmiş bu dozlarda güvenli olduğu ve iyi tolere edildiği belirlenmiştir. Bir başka çalışma 30 hasta üzerinde yapılmış, 50 hasta ile çalışmaların devam ettirilmesi planlanmıştır. Çalışmanın sonuçları 2010 yılında açıklanacaktır. Yapılan çalışmalarda ALS‘li hastalarda TNF-alfa düzeyinin arttığını gösterilmiştir. Talidomid ise TNF-alfa düzeyini azaltan bir ilaç olup ALS‘li olgular üzerindeki çalışmalar halen devam etmektedir.

ALS‘de hücre ölümlerinin nedeni tam olarak bilinmemektedir. İnsanın genetik materyali olan DNA‘da meydana gelen değişiklikler bu hücre ölümlerinden sorumlu tutulmaktadır. Sodyum fenilbutiratın gen ekspresyonunu artırarak nöronların ölmesini önleyebileceği öne sürülmüştür. Küçük bir hasta grubunda randomize olmayan, açık uçlu, kontrolsüz bir çalışma planlanmıştır.

YAM80, TRO19622, granülosit koloni uyarıcı faktör, vasküler endotelyal büyüme faktörünü içeren sNN0029 ile yapılan çalışmalar devam etmekte olup bu çalışmaların 2010-2011 yılında sonuçlanması beklenmektedir. Myotropin olarak da bilinen İnsülin benzeri büyüme faktör 1 (IGF-1) ile yapılan çalışmalar bu maddenin ALS‘li hastalarda etkin olmadığını ortaya koymuştur. Antiepileptik bir ilaç olan Topiramatın hastalık üzerinde etkin olmadığı gösterilmiştir. Ayrıca, Pramipeksol ve Glatiramer asetat da ALS‘li olgularda etkisiz bulunmuştur.

Kök hücre çalışmaları halen deneysel düzeyde olup çok az insan üzerinde yapılan çalışmalarda olumlu sonuçlar bildirilmemiştir. Dünya ALS Birliği, Amerikan Kas Hastalıkları Derneği ALS Birimi ve İngiliz ALS-MND Derneği gibi kuruluşlar da ALS‘de kök hücre uygulamalarının umut verici olduğunu ancak uygulamanın bugün için bir tedavi olarak algılanamayacağını, bir tedavi olarak yerini alabilmesi için bilimsel çalışmaların sürmesi gerektiğini belirtmişlerdir.

SENDE YORUM YAP!

Whatsapp