Huş Nerede Bulunur

Huş Nerede Bulunur; Bitkin Vatanı Güney Türkistan Ve Kuzey Hindistan Olup Zamanla Dünyanın Ilıman İklimli Hemen Her Yöresine Yayılmıştır. Bir Huş Ağacı Günde 70lt Su Emerek Gövdeye Verir Ve Oradan Yapraklara Ulaşan Su İşlendikten Sonra Büyük Bir Kısmı Gaza (Esansa) Dönüşür Ve Bu Güzel Koku Gaz (Esans) Biz Farkına Varmadan Çevremize Güzellikler Saçar.
Huş Nerede Bulunur
Giriş:
Huş ağacı Huşağacıgillerden olup bu grupta takriben 100 bitki mevcuttur. Bunlardan en önemlileri ve en yaygın olarak kullanılanları Akhuş; Betula pendula ve Bataklık huş ağacı; Betula pubescens‘tir.
Eskiden bu iki tür aynı isimle anılmış sonradan ayrı isimler verilmiştir. Ağacın gövdesi beyaz olduğundan Ak ağaç diye ve dallarının saklık ve narin olması, rüzgar esince hışırtı çıkarması nedeni ile ve yahut da ilkbaharda bitki gövdesinden yukarı doğru hışır hışır akan su sesi duyulan bu nedenle de Huş ağacı diye anılır.
Bitkinin vatanı Güney Türkistan ve Kuzey Hindistan olup zamanla dünyanın ılıman iklimli hemen her yöresine yayılmıştır. Bir huş ağacı günde 70lt su emerek gövdeye verir ve oradan yapraklara ulaşan su işlendikten sonra büyük bir kısmı gaza (esansa) dönüşür ve bu güzel koku gaz (esans) biz farkına varmadan çevremize güzellikler saçar. Alman ilim adamlarının yaptıkları araştırmalara göre bir ağacın çevreye kattığı değerin 2500 Euro olduğunu tespit etmişlerdir.
Botanik:
Huş ağacı hemen her yörede özelliklede ormanlarda, kumluk yerlerde ve humuslu topraklarda yetişir. Soğuğa dayanıklı olması nedeni ile Sibirya‘dan Kuzey Afrika‘ya kadar çok geniş bir alana yayılmıştır.
Türkiye‘nin Erciyes ve Ağrı gibi dağ eteklerinde Marmara ve Karadeniz ve de Doğu Anadolu‘nun ormanlarında yabani olarak yetişir. Yaprakları ortadan uca doğru ve de ortadan başa doğru üçgen şeklinde veya yumurta şeklindedir.
Yaprakların üst yüzeyi açık yeşil, alt yüzeyi soluk yeşil renkli, kenarları kertikli, 3-5cm uzunluğunda, 2-4cm enindedir. Salkım huş ağacının yaprakları tüysüz iken bataklık ağacının yaprak¬larının alt yüzeyi tüylüdür ve bu da bu iki bitki arasındaki en büyük farktır.
Erkek çiçekleri 8-10cm uzunluğunda, 0,5-1cm çapında, silindir veya kuyruğundan asılmış kedicik şeklinde olduğundan kedicik diye anılır. Dişi çiçekleri 2-3cm uzunluğunda, 0,6-1cm çapında silindir şeklindedir ve de her iki çiçek ilkbaharda koyu yeşil iken sonbaharda koyu kahverengimsi bir hal alır.
Yetiştirilmesi:
Türkiye‘nin hemen her bölgesinde yetiştirmek mümkün-dür ve fazla bir özene gerek yoktur.
Hasat zamanı:
Yaprakları Nisan‘dan Haziran‘a kadar toplanarak havalı ve güneşli bir yerde kurutulur ve kurutulurken ısının 40˚‘yi geçmemesine dikkat edilir. şayet ısı bu sıcaklığı geçerse birleşimindeki eter yağı (uçucu yağ) yok olur. Malesef şifalı bitkiler toplama, kurutma, paketleme ve depolama işlemleri sırasında çok yanlışlar yapılmaktadır.
Bit¬kinin şifalı kısmı yaprak veya çiçekleri ise asla Güneş altında kurutulmaz ve mutlaka gölgede kurutulmalıdır. Ayrıca örneğin bitki 5 günde kurudu ise, 2 gün daha kurumada bırakmak mahzurludur, çünkü birleşimindeki eterik yağları kaybettiğinden kalitesi düşer. Sadece bitki kökleri Güneş‘te kurutulur ve kurur kurumaz hemen paketlenip depolan¬ması gerekir. Şifalı bitkilerin Aktarlar‘da açıkta satılması kalitesini kısa sürede düşürür ve etkisini oldukca azaltır.

SENDE YORUM YAP!

Whatsapp