Lökoplaki Ve Eritroplaki

Lökoplaki Ve Eritroplaki :

Lökoplaki terimi, genel olarak, epiderm al kalınlaşma ya da hiperkeratozun neden olduğu beyanımsı. iyi sınırlı yama şeklinde mukoral plak anlamında kullanılır. Dünya Sağlık Örgütü'nün tanımlamasında ise, lökoplaki, mukozadan kazınamayan ve herhangi bir hastalık varlığı ile açıklanamayan beyaz renkte yama ya da plak lezyon anlamına gelir. Bu terim, Kandidiazis ya da liken planus gibi birçok hastalığın neden olduğu diğer beyaz lezyonlar için kullanılmamaktadır.

Yaşlı erkeklerde daha sık görülen bu plaklara, en sık alt dudağın sınırında, bakkal mukozada, sert ve yumuşak damakta, daha ender olarak da ağız tabanında ve diğer intraoral bölgelerde rastlanır. Lokalize bazen multifokal hatta diffüz, düzgün ya da düzensiz yüzeyli, kösele benzeri, beyaz renkli mukozam kalınlaşma odakları şeklindedirler.

Mikroskobik incelemede, zemin epitelinde displazi içermeyen basit bir hiperkeratozdan, hafiften ağıra, in situ karsinom sınırına kadar değişen derecelerde displazim bir epitele kadar çeşitli özellikler gözlenebilir. Bu değişlikçikler sadece histolojik değerlendirme ile ayırt edilebilir. Nedeni bilinmeyen bu lezyonların tütün kullanımı ile özellikle pipo içimi ve dumansız tütün kullanımı (burna çekmek, çiğnemek) ile yakından ilişkili olduğu bilinmektedir. Uygun olmayan takma dişlerin ya da düzensiz diş yüzeylerinin neden olduğu kronik sürtünme, alkol alışkanlığı, irriten yiyecekler diğer sorumlu tutulan faktörlerdir. Son zamanlarda, humsan papillomavirus antijeninin bazı tütün ile ilişkili lezyonlarda saptanmış olması, virüs ve tütünün, bu lezyonların ortaya çıkışında ortak bir rol oynadıklanm düşündürmüştür.

Oral lökoplaki varlığının saptanması önemli bir bulgudur. çünkü bu lezyonun lokalizasyonuna bağlı olarak, %3-25 ormanda yassı epitel hücreli karsinoma (skuamöz hücreli karsinom) transforme olma olasılığı vardır. Masum bir lezyonu, kötü huylu bir lezyondan ayırt etmek için, çıplak gözle incelemek yeterli değildir. En yüksek malin transformasyon oram, dudak ve dillezyonlanrında gözlenirken, ağız tabandaki lezyonlarda bu oran en düşüktür. Mikroskobik incelemede belirgin displazi gözlenen lezyonların, kanseröz transformasyon olası-lığı daha yüksektir. Oral lökoplaki ile bir bakıma ilişkili olan ve oral lökoplakiden ayırt edilmesi gereken üç lezyon vardır. Bunlardan biri, daha önce sözü edilen ve genelde sadece AIDS hastalarında görülen saçlı lökoplakidir.

Bu lezyon, düzensiz "saçlı" bir yüzeye sahiptir ve oral lökoplakinin beyaz donuk görünümlü epitelyal kalınlaşmasından farklı olarak, bu lezyonun oral karsinom gelişimi ile ilişkisi yoktur. Verrüköz lökoplaki, ileri derecede hiperkeratoz nedeniyle girintili çıkıntılı bir yüzeye sahiptir. Görünürde zararsız olan bu lökoplaki tipi tekrar edebilir ve zamanla yayılarak diffüz sicil benzeri bir lezyon halini alır. Bu lezyondan skuamöz hücreli karsinom kaynaklanabilir. Eritroplaki adı verilen lezyonlar ise, kırmızı kadifemsi, sıklıkla granüler, yüzeyden kabana ya da yüzey ile aynı seviyede lezyonlar olup, düzensiz, belirgin olmayan sınırlara sahiptirler. Histolojik olarak, hemen hemen her zaman belirgin epitelyal displazi gözlenir (malin transformasyon oranı %50'den yüksektir). Bu nedenle, bu lezyonun fark edilmesi, lökoplakinin belirlenmesinden daha büyük önem taşır.

SENDE YORUM YAP!

Whatsapp