Aşırı Tüylenme Bitkisel Çözüm

Aşırı Tüylenme Bitkisel Çözüm

Ben de bunun üzerine internet biraz araştırma yaptım.Farklı bir site de ibrahim saraçoğlu’nun yine bu iki bitki üzerine vermiş olduğu formülleri buldum.

Prof. Dr. İbrahim Saraçoğlunun TÜYLENME için Nane Kürü:

Hormon bozukluğundan kaynaklanan aşırı tüylenme sorunu için ;

1 yemek kaşığı taze naneyi ince ince kıydıktan sonra ağzınızda çiğneyip üstüne iki-üç yudum su içerek yutun.

Bu uygulamayı 15 gün uygulanır. Birkaç gün ara verilir.

Tekrar 15 gün uygulanır. Bu kür hormonları normal seviyeye gelmesine yardım edecektir.Tüylenmeyi önleyecektir.

Eğer Nane Küründen sonuç alınamazsa Aslanpençesi Kürünü uygulayın.

Prof. Dr. İbrahim Saraçoğlunun TÜYLENME için Aslanpençesi Kürü:

Hormon bozukluğundan kaynaklanan aşırı tüylenmeyi önlemek için;

1 su bardağı kaynar suyun içine 1 tatlı kaşığı aslanpençesi koyarak 5 dakika kaynatın. Sabah kahvaltısından sonra ve akşam yemeğinden önce için.

Bu kür hormonları dengeleyerek, tüylenmeyi önler.

Aşırı Tüylenmenin Nedenleri

Genellikle aşırı tüylenme kandaki androjenlerin (erkeklik hormonları) artmasına bağlıdır. Androjenler erkeklerde daha yüksek düzeylerde olmak üzere, hem erkek hem de kadında bulunan hormonlardır. Androjenler ince, zayıf ve kısa olan tüylerin sert, uzun kıllara dönüşmesine neden olur.

Androjen düzeylerinin yükselmesine ve bunun sonucu olarak da tüylenmeye neden olan durumlar şunlar:

Menopoz: Bu dönemde yumurtalıklardan östrojen (kadınlık hormonu) sentezi azaldığı halde androjen sentezi devam eder. Buna bağlı olarak kıllanma görülebilir.

Genetik: Annesinde veya büyükannesinde aşırı tüylenme olan kişilerde aynı hastalığın görülme olasılığı fazladır.

İlaç Yan Etkileri: Erkeklik hormonları veya androjenik özellikler gösteren ilaçlar alan kişilerde aşırı tüylenme görülebilir.

Polikistik Over Hastalığı: Bu hastalıkta yumurtalıklarda birçok kist oluşur ve erkeklik hormonları fazla üretilir. Hastalarda aşırı tüylenme, düzensiz yumurtlama, adet düzensizlikleri, kısırlık ve şişmanlık görülür.

Yumurtalık Tümörleri: Nadir olarak görülen ve androjen salgılayan tümörler de aşırı tüylenmeye neden olur.

Adrenal (Böbreküstü Bezi) Bozuklukları: Androjenler böbreküstü bezinde de üretilir. Böbreküstü bezlerin büyümesi fazla androjen üretilmesine ve aşırı tüylenmeye neden olur.

Aşırı Tüylenmenin Tedavisi

Kozmetik tedavi: Tüy dökücü kimyasalların kullanımı, ağda, traş vb. gibi yöntemlerle geçici olarak bu tüylerden kurtulmak mümkündür. Epilasyon kalıcı sonuç veren yöntemlerden biridir. Hormon tedavisi görecek kişilerin epilasyonu bu tedaviye eklemesi uygun olur.

Tıbbi Tedavi: Aşırı tüylenmenin tedavisinde en sık kullanılan ilaçlar doğum kontrol haplarıdır. Bu haplardaki östrojenler karaciğerde androjenlere bağlanarak onların etkisini azaltır. Diğer bir ilaç olan Spiranolakton androjenlerin ciltteki etkisini engeller. Böbrek üstü bezlerinin hastalıklarına bağlı aşırı tüylenmenin tedavisinde kortizon kullanılır. Son yıllarda GnRH analoglarıyla yeni tüy çıkması engellenir. Önceden çıkan tüyler hormon tedavisiyle dökülmez, tedavinin bitiminden sonra epilasyon uygulanarak yok edilebilir. Hormon tedavisine başlandıktan ortalama bir – iki yıl sonra ilacın dozu azaltılarak, tüylenmenin tekrarlanıp tekrarlamadığı tespit edilir ve gerekirse ilaca daha uzun süre devam edilir.

Güzelligin ve estetigin vazgeçilmez ön kosulu olarak görülen pürüzsüz bir teni gölgeleyen asiri tüylenmenin birçok nedeni var. Uzmanlar bu nedenlerin kalitimdan, hormonal faktörlere, ilaçlardan, kötü huylu tümörlere kadar uzanabildigine dikkat çekiyorlar.Binlerce yildir saglikli, tüysüz, pürüzsüz bir teni güzelligin tarifini yapan sanatçilar neredeyse vazgeçilmez bir kosul olarak görmüsler. Öyle yazip, öyle resmetmisler güzelligi.

Tabii kaçinilmaz olarak ayni anlayis kadinlar için de geçerli olmus. Bugün kendisini güzel hissetmek isteyen her kadin cildinin , tüysüz bir görünümde olmasini istiyor. Ama ne yazik ki, her kadin bu kadar sansli degil. Basta hormonal olmak üzere birçok faktörün yarattigi killanmalar kadinlarin ciddi bir stres altina girmesine, ikili iliskilerinin, toplumsal yasamlarinin olumsuz etkilenmesine neden oluyor.

Vücuttaki killarin artisinin hem estetik hem de sosyal açidan sorun yarattigini vurgulayan kadin hastaliklari ve dogum uzmani Opr. Dr. Erkan Sari (*) bu sikayetlerle hergün yüzlerce kadinin iç hastaliklari, endokrinoloji polikliniklerine ve estetik merkezelerine basvurarak çare aradigini belirtiyor. Dr. Sari’nin verdigi bilgiye göre sorunun anlasilabilmesi için önce vücuttaki normal kil yapisinin bilinmesi gerekiyor. Vücuttaki tüyler vellüs ve terminal killar olmak üzere ikiye ayriliyor. Vellüs denilen tüyler çocuklarin yüzelerini kaplayan ince ve renksiz tüyler. Terminal killar ise daha kalin ve renkli olup seks hormonlarina bagimli (erkeklerin çene ve karninda) veya bagimsiz (kirpik ve kaslar) olmak üzere gelisiyorlar. Erkeklik hormonlari (androjen) seks hormonunun etkili oldugu alanlarda vellüsleri, terminal kil haline çevirebiliyor.

SENDE YORUM YAP!

Whatsapp