hormonal dengesizlik belirtileri

Hormonal Dengesizlik 2 :

Kadınların büyük çoğunluğu, hormonların varlığının bilincine ancak regl kanamasının başlamasıyla varır. Çoğu kadın regl başlangıcından bir ya da iki hafta önce kramplar, anksiyete, sinirlilik, sırt ağrısı, memelerin şişmesi ve hassaslaşması, baş ağrısı, uykusuzluk, su retansiyonu, karnın şişmesi, iştah açılması, depresyon, bayılma, akne, cilt döküntüleri ve kişilik değişimleri gibi premenstrüel sendromlar (PMS) yaşar. Bu sonuncular öfke nöbetlerinden ani ruh hali değişimleri, intihar düşünceleri ve ağır durumlarda şiddet kullanımına kadar gidebilir.

Ruh hali değişimleri, kadınlar için çok ciddi bir sorunken espriler ve önyargıların da en önemli nedenidir. Yıllar boyunca kadınlar PMS yüzünden gerilim altında ya da kriz durumlarında çalışamayacakları gerekçesiyle sorumluluk gerektiren işlere getirilmedi. PMS hızla değişen dünya şartlarıyla başa çıkma kabiliyetini sınırlayacağından bir kadının ABD başkanı olamayacağını öğrenmiştik. Kadınların da aday olmalarını önerenlere de "regl olduğu için burnundan soluyan birinin, nükleer tetiği çekme fırsatına sahip olmasını ister misin?" diye soruluyordu.

Yapılan en son istatistiklere göre kadınların yüzde 5'inin PMS semptomları çalışmalarını engelleyecek kadar ağır. Ayrıca yüzde 30-40'ının semptomları da günlük yaşamlarına etki edecek kadar ciddi. Ama beslenme ve egzersiz değişiklikleriyle bu sorunları önlemek ya da hafifletmek mümkün. Genelde PMS'e yol açan hormonal dengesizlik, yetersiz progesteron ve fazla miktarda östrojendir. Bu, sıvı retansiyonuna yol açar. Bunun önemli bir sorun olmadığını düşünebilirsiniz ama retansiyon kan dolaşımına ters etki yapar. Beyine, rahme ve yumurtalıklara yeterince oksijen erişemez.

Hormonal dengesizlik ve neden olduğu reaksiyonda bir unsur beslenmedir. Hayvan yemlerine hızlı büyüme ya da süt verimini artırması için hormon katıldığından, et ve süt ürünleri dengesizliğe katkıda bulunabilir. Özellikle kemik yoğunluğu konusunda kaygılanan kadınlar bol bol süt içince sorun ciddileşir.

Dikkat: Söz ettiğim, lahana ve brokoli gibi kalsiyumlu gıdalar değil, et ve süt ürünleri. Hipoglisemi, hatalı absorbsiyon, gıda alerjileri, vitamin ve mineral eksikliği, klinik depresyon, düzensiz beta-endorfin düzeyi ve benzeri sorunlar da PMS'le bağlantılıdır.

Beta-endorfin konusu daha yeni araştırılmaya başlandı. Terimi bilmeyebilirsiniz, ama ağır egzersiz yapıyorsanız ya da bir sporcunun "eşiği aşmak"tan bahsettiğini duyduysanız, beta-endorfinlerin ne olduğunu biliyorsunuz demektir. Beden bu uyuşturucu maddeleri acı ve rahatsızlığı azaltmak için üretir.

Uzun mesafe koşucuları eşiği aştıkları, yani artık ağrı hissetmedikleri zaman beta-endorfinlerle karşılaşırlar. Çoğu koşucu önce sadece koşmanın stresini yaşar. Her adımın bilincindedirler, zor soluk alırlar ve çoğu zaman akciğerlerinde yanma hissederler. Kasları ağrır ve kendilerine neden bu yarışa katıldıklarını ya da bu sporu yaptıklarını sorarlar. Ama birden kendilerini iyi hissederler. Hala soluk almak zordur ama artık yarışı bırakma isteği yoktur. Sanki gerekse tüm gün bu hızda koşabileceklerini hissederler. Eşiği aşmışlardır.

Aslında bedenleri doğal ağrı kesici beta-endorfinleri salgılamaya başlamıştır. Doğum sancılarını hafifletmek için doğumda ve cinsel ilişkide sürtünmenin kadına rahatsızlık vermemesi için de bu doğal uyuşturucu salgılanır. PMS semptomlarını doğal yoldan yenmek isteyen kadınlara benim tavsiyem, bol bol taze meyve ve sebze, tam tahıl, fasulye, ekmek, bezelye, fındık ve çekirdek türü yiyecekler, mercimek, ızgara hindi ve balık yemeleridir. Yemek aralarında bol proteinli gıdalar atıştırılmalıdır. Reglin bir hafta öncesinden bir hafta sonrasına kadar normal su tüketiminize ek olarak günde en az 1 litre distile su için.

Tuz, işlem görmüş yiyecekler, abur cubur ve kırmızı et yemeyin. Tamamen vazgeçerek istemiyorsanız, semptomların başlangıcından bir hafta önce bu yiyeceklere ara verin. Tuzun şişkinlik hissine ve su retansiyonuna katkıda bulunacağını unutmayın.

Daha az süt ürünü tüketin. Bunlar magnezyumun absorbe edilmesini önler ve idrarla atılmasını sağlar. Rafine şeker de magnezyum kaybına yol açar. Kafeinden kaçının. Meme hassasiyetine neden olmasının yanısıra, diüretiktir ve anksiyeteyi arttırır. En iyisi semptomlar başlamadan önceki hafta boyunca hiçbir şekliyle alkol ve şeker tüketmeyin. Bunlar idrar yoluyla magnezyum gibi değerli elektrolitleri kaybetmenize yol açar. Regl başlamadan önce birkaç gün boyunca sadece taze meyve suyu tüketerek toksin atmayı da düşünebilirsiniz.

Östrojen ve progesteron kaygıları menopozda da yaşanır. Hekimler, ilaç şirketleri ve kozmetik ürün satıcıları genellikle östrojen üzerinde yoğunlaşır, çünkü doğal östrojenin azalması kadının görünüşünü değiştirebilir, bu da toplumumuzda her zaman kolay bir hedeftir.

Doğum kontrol konusu nedeniyle östrojenle tanıştığımız yıllarda, bu hormonun sadece üremeyle ilgili olduğunu sanmak kolaydır. Ama östrojen reseptörleri sadece vajina ve mesanede değil, cilt, kemikler, beyin, meme, damar, kalp ve karaciğerlerde de bulunur. Bu yüzden menopozdaki bazı kadınlar ciltlerinin artık gergin olmadığını farkeder. Cilt kabalaşır ve östrojenin harekete geçirdiği nem oranı azaldığından sarkabilir.

Çok daha ciddi olan, menopoz döneminde kadınlarda erkeklerde on yıl ya da daha erken oluşan kalp krizi riskinin gelişmesidir. Östrojende azalma buna katkıda bulunuyor olabilir. Bunun nedeni, menopozdan önce bedendeki östrojenin çoğunu yumurtalıkların üretmesidir. Ama beş yıl kadar sürebilecek olan menopoz süresince yumurtalıkların üretimi iyice azalır. Yumurtalıklar hala çalışır ama yaşamınızın geri kalan bölümünde kullanacağınız östrojenin çoğunu artık böbreküstü bezleri üretir.

Hatırlamanız gereken en önemli şey, menopozun hastalık değil, değişime beslenme ve ek maddelerle uyum sağladığınız takdirde fiziksel açıdan keyif verici olabilecek doğal bir değişim olduğudur. Çocuk doğurabileceğiniz dönemin sona erdiğini gösterse de gençliğin ve cinselliğin sonu değildir. Hatta bazı kadınlar, hamilelik riski artık ortadan kalktığı için daha sağlıklı bir cinsel yaşamları olduğunu belirtir. Çoğu erkek, psikolojik hamilelik kaygısı ortadan kalktığı ve yakın bir ilişkideki yetişkin cinselliğin zevkleri istendiği kadar sık yaşanabileceği için eşlerinin menopozdan sonra cinsel açıdan daha iştahlı olduklarını farkeder ve bu durumdan büyük zevk alır. Östrojen azalmasından kaynaklanan vajinal kuruluğa karşı hindistancevizi yağı gibi doğal bir kayganlaştırıcıya ihtiyaç duyulabilmesi çok küçük bir sorun sayılır. Bazı kadınlarda cinsel aktivitenin artmasının vajinal kuruluğa son verdiği de bilinir.

Tüm bunları öğrendikten sonra, sizi ilgilendiren ya da ilgilendirecek olan farklı hormonlara bakalım ve çok tartışma yaratan doğal hormon takviye terapisini işleyelim.

SENDE YORUM YAP!

Whatsapp