Kadınlarda Kısırlık Tedavisi İçin Bitkisel Yöntemler

Kadınlarda üreme sorunları ya da bir başka deyişle kısırlık, gebe kalamama ve yaşayan bir bebeğin dünyaya getirilememesidir. Üreme probleminin nedeninin cinsel ilişki kuramama olduğu durumlar kısırlık değildir.

Üreme problemi ve kısırlığın çok çeşitli nedenleri olabilir. Stres, gerginlik, depresyon gibi psikolojik nedenler kısırlığa sebep olabilir.

Bunlar genellikle geçici ve psikoterapi ile geçen türden rahatsızlıklardır. Kısırlığa fiziksel nedenler çok daha fazla sebep olmaktadır. Tüplerin tıkalı olması, üreme organlarının iltihaplanmaları, erken menapoz, yumurtlama bozuklukları, yetersiz besleme, aşırı zayıflık ya da şişmanlık, kanser tedavisi görüyor olma, tiroid hormonu dengesizlikleri, ilaç kullanımı, ileri yaş, kimyasallara maruziyet, sigara-alkol ve uyuşturucu kullanımıdır.

Bazı hastalıklar da direkt kısırlığa neden olmasa da üreme şartlarını ağırlaştırmaktadır. Bu gruba giren hastalıklar anemi, kabızlıktır.

Kısırlık sorunu olan kadınlar çinko, C ve E vitamini takviyesi almalıdır. Toksinlerden arınmak için ayın 2-3 gününü detoksta geçirmeli, fındık, fıstık gibi tohumlar, tahıllar, sebze ve meyvelerle beslenmelerini zenginleştirmelidir

Beslenme süt, bitkisel yağ ve bal ile takviye edilmeli, mümkün olduğunca çiğ sebzeler ve peynir yenilmelidir.

Üreme problemi yaşayan kadınlar aşırı yağlı, baharatlı besinlerden, demli çay, kahve, şeker, arıtılmış her türlü gıda, yağlı etler ve kızartmalardan uzak durmalıdır.

Üreme sorunu olan kadınlar üşütmemeli, genital organların kuru kalmasına dikkat etmeli, pamuklu ya da yünlü çamaşırlar kullanılmalıdır.

Egzersizlere önem verilmeli ve ideal kiloya ulaşmak için gerekiyorsa diyet yapılmalıdır. Hamile kalamayan kadınlar sigara içmeyi derhal durdurmalıdır. Erkeklerin sperm kalitesini de düşüren sigaradan uzak durulması şarttır. Alkol kullanımı da sperm ve yumurta kalitesini düşüren bir diğer etkendir.

Kadın kısırlığında kullanılan bitkisel yöntemler:

* Bir tutam keten tohumu su ile kaynatılarak hergün düzenli olarak içilirse düzensiz adet kanaması ve kısırlık için faydalıdır.

* Keten ve çörekotu tohumları dövülerek yutulur.

* Beslenmede badem ve haşhaş tohumuna yer verilmelidir.

* Tereyağı bal ve süt karıştırılarak düzenli olarak içilir.

* Badem dövülerek balla macun yapılarak yutulur.

* Banyan ağacı kökleri dövülerek toz haline getirilir ve yirmi gramı bir bardak süt ile karıştırılarak adet kanamasının bitmesini takip eden üç gece üst üste içilmelidir. Her adet dönemimde tekrarlanmalıdır.

* Karadut yaprağı dövülerek 20 gramı 250 ml. su ile kaynatılır. Ilık hale gelince iki çay kaşığı bal karıştırılarak içilir.

* Kış kirazı (altın çilek) bitkisinin yaprakları dövülerek toz haline getirilmeli, adet kanamasının bitiminde 5-6 gece birer fincan süt ile altışar gram içilmelidir.

* Taze arpa kaynatılarak suyu günde iki kez yemeklerden yarım saat önce birer bardak içilmelidir. 21 gün devam edilmelidir. Eğer taze arpa bulmak mümkün değilse arpa ununu meyve suları, süt vb. içine karıştırarak içebilirsiniz. Günlük alınması gereken miktar 4 çay kaşığıdır.

* Karayılan bitkisi çayı adet kanamasının bitiminden yumurtlama zamanına kadar günde birer bardak içilmelidir.

* Çuha çiçeği yağı kapsülleri günde birer adet alınmalıdır.

* Keten tohumu yağı üretkenliği arttırmaktadır.

* Ahududu yaprakları dövülerek adet kanaması dışında kalan günlerde yarım çay kaşığı yutulmalıdır.

Kadınlarda Kısırlık Belirtileri

Kısırlık belirtileri nelerdir? Kısırlık nasıl anlaşılır? gibi sorular yeni evlenmiş olan veya hamile kalamayan hastalarımızdan sık duyduğumuz bir sorudur. Kısırlık yani infertilite gebelik isteyen çiftlerde12 ay boyunca düzenli ilişkiye rağmen gebelik olmaması durumudur yani kısırlık (infertilite) belirti veren bir hastalık değildir, bazı hastalıklar veya bazı patolojiler nedeniyle oluşan bir problemdir.

Bu nedenle yeni evlenmiş bir çiftte kısırlık olacağına dair bir belirti beklenemz zaten tanım gereği bu çift evliliğinin 12. ayını bitirmeden kısırlık durumundan söz edilemez. Burada bahsedilen 12 ay boyunca düzenli ilişki özellikle adet ortası dönemlerde (yumurtlama günlerine yakın) haftada 2-3 kere ilişkiye girilmesidir. Kadın ve erkeğin zaman zaman uzak şehirlerde bulunması, arada bir kaç ay ayrı kalmaları gibi durumlarda gebelik olmasa dahi kısırlık durumundan söz edilemez, kesintisiz 12 ay birlikte yaşamaları ve düzenli ilişkide bulunmaları gerekir.

Kısırlık (infertilite) belirti veya şikayet yaratan bir hastalık değildir bu nedenle kısırlık söz konusu olan çiftlerde çoğunlukla hiçbir şikayet, belirti olmaz ancak kadında ve erkekte infertiliteye neden olan hastalıklar ve patolojiler bazı belirtilere neden olabilirler. Bunlara bazı örnekler vermek gerekirse:

- Kadında infertilite nedenlerinden en sık olanı yumurtlama düzensizliği (anovulasyon) kadında adet düzensizliği şeklinde belirti verebilir. Eğer polikistik over sendromu söz konusu ise obezite, aşırı tüylenme gibi belirtiler de eşlik edebilir.

- İnfertilite nedenlerinden birisi olan hiperprolaktinemi (süt hormonunun yüksek olması) göğüslerden süt benzeri sıvı gelmesi (galaktore) şeklinde belirtiye neden olabilir.

- Endometriozis kasık ağrıları, adet sancıları şeklinde belirti verebilir.

Kadınlarda Kısırlık Tedavisi

Kısırlık tedavisi`nde ilk adım nedir?

Önce doğru teşhise ihtiyaç duyuluyor. Bu nedenle de hem kadın hem de erkek çeşitli testlere tabii tutuluyorlar. Bunların tamamı özel ve analitik metodlarla yapılabilen incelemeler. Ve her hastanede özel kısırlık tedavileri uygulanamayabilir.

Kısırlık tedavisi seçenekleri?

Çifte koyulan teşhis kararına göre çeşitli seçenekler olabiliyor. Kadınlar genellikle ilaç tedavisiyle iyileştiriliyorlar. Ayrıca cerrahi girişimlerden de yararlanılıyor. Erkeklerin tedavisinde de ilaç vecerrahi yöntemler kullanılıyor. Erkeklerde kısırlığın sebebi tam olarak açıklanamadığı için özel uygulamalara da ihtiyaç duyulabiliyor. Genetik olarak da kısırlıkla karşılaşılabiliyor.

Tedavi başarılı oluyor mu?

Kısırlık tedavisi'nde her zaman dörtte bir oranında korunmasız düzenli cinsel ilişki sonucunda, bebek sahibi olunabiliyor. Kimi zaman çiftlerin bilgisizliği veya yumurtlama dönemlerini tespit edememeleri nedeniyle de kısır tanısı koyulabiliyor. Bir yıl boyunca takip edilmeleri gerekiyor. Bir yıl sonunda bebek sahibi olma şansı yüzde 10'a, ikinci yılın sonunda ise yüzde 5'e düşüyor. Eğer problem hormonal dengesizlik ise -ki kadınların yüzde 80 oranında sorunu bu- clomiphene citrate veya gonadotropin grubu gibi ilaçlarla tedaviye ihtiyaç duyuluyor.

Tüp bebekte başarı oranı?

40 yaşın altındaki bir kadının hamile kalabilme oranı üç, dört denemeden sonra yüzde 25. Zaten genel olarak tüp bebekte başarı oranı yüzde 25'i geçmiyor.

Kısırlık tedavisi'nde gen transferi çağı

Kısırlık tedavisi için donör yumurtası kullanan anneler, artık kendi genlerini taşıyan çocuk doğurabilecek.

Kısırlık tedavisi'nde donörden alınan yumurtaları kullanarak hamile kalan kadınlar, artık kendi genlerini taşıyan çocuk doğurabilecek.

Fransız ve İspanyol bilim adamlarının ortak çalışmalarında, yeni bir metod uyguladıkları ve başkasından alınan yumurtalar ile hamile kalan kadınların, kendi genetik özelliklerini taşıyan çocuklarını doğurarak, şimdiye kadar soru işareti taşıyan önemli bir durumu ortadan kaldırabilecekleri bildirildi.

Bilim adamları, ince zar birleştirme metodu ile kısır kadının yumurta çekirdeğini alarak, bunu donörden alınan yumurtanın dışındaki yaşayan hücre kısmına (Sitoplazma) transfer ettiler. Kadının yumurta çekirdeğinin, genetik özelliği içeren genlerin büyük bir kısmına sahip olduğunu belirten araştırmacılar, bu yöntemle doğacak çocuğun donörden çok kadının kendi genetik özelliklerini taşıyacağı bildirildi.

Uygulanan metodunun, genellikle kopyalanan memelilerde kullanıldığına değinen bilim adamları, kimyasal ve mekanik olarak iki uygulamayla hücre çekirdeği naklinin gerçekleştirildiğini, kısır kadınlara uygulanan yeni yöntemde mekanik tekniğin ilk kez başarıyla kullanıldığını açıkladılar.

Journal Human Production adlı tıp dergisinde yer alan arastırmayla ilgili laboratuvar denemelerinin bittiği, bundan sonra yapılacak yeni araştırmaların ardından tekniğin, embriyonlarının gelişmemesi nedeniyle kısır kalan kadınlarda kullanılabileceği bildirildi.