Mustafa Güngör Kanser

Mustafa güngör kanser.Kanser hastalığı tedavisi için çeşitli yollar denenmiştir. Fakat bir de kanser tedavisi için bitkilerle uygulanan tedavi yöntemleri vardır. Bu sayfada sizlere kanser tedavisi için faydalı olabilecek bitkiler hakkında bilgiler sunuyoruz...

Odundan elde edilen organik bir kükürtlü maddedir. Dr.Stanley Jacoba göre, yüzyılımızın, antibiyotik ve kortizon prensiplerinden sonra keşfedilmiş üçüncü büyük prensibidir.

Özellikleri

Miyelinsiz sinir elyafının iletkenliğini kaldırarak ağrıyı bloke eder.
Antienflamatuardır.
Antibakteriyel ve fungusittir.
İlaçların zarlardan kolay geçmesini sağlar.
Damar genişletici ve diüretik(idrar söktürücü)tir.
Ca fonksiyonunu durdurarak,kalp kasının yükünü hafifletir.
Haricen hücre yenileyici ve sakinleştiricidir.
Bağışıklığı kamçılar.
Vücutta interferon oluşturucudur.

Kanser tedavisinde DMSO

Houstan‘da kanser tedavisi üzerine pek çok çalışma gerçekleştirmiş olan E.J. Tucker, 1962 yılında kanserli hayvanlar üzerinde yaptığı deneyler sonucunda DMSO‘yu, “hematoksilin” adlı boya maddesi ile karıştırarak kullandı. Bu karışım tümör kitlesini boyamakla kalmıyor, aynı zamanda pek çok farklı kanser türünü tedavi ediyordu. Daha sonra bu yöntem pek çok kanserli hastanın sağlığına kavuşturulmasında kullanıldı, kullanılmaya da devam ediyor. Basitçe; hematoksilin maddesi DMSO‘yu kanserli organa taşıyarak bu maddenin sorunlu bölgeye direkt etki etmesini ve zaman içinde kanserin yok edilmesini sağlıyor. Tedavi, herhangi bir kanser türüne özel de uygulanmıyor. Tüm türler için kullanılabiliyor. Yıllardır, dünyada pek çok ülkede farklı enstitü ve kliniklerde başarıyla uygulanmakta, çok önemli sonuçlar almaktadır.

DMSO tedavisi, kemoterapi ve radyoterapinin aksine, bağışıklık sistemine zarar vermeden kanseri yok etme üzerinde kurulmuş bir prensiptir.

DMSO tedavisini destekleyici yöntemler

DMSO tedavisi, kanserli bölgenin yokedilmesini hedefler, kanseri ortaya çıkaran sebebi ortadan kaldırmaya yöneliktir. Bu tedavi yönteminin mutlaka bağışıklık sistemine yönelik takviyelerle desteklenmesi gerekmektedir.

Antikanser diyet

Güvercinleri örnek alın... Çünkü güvercinler kansere yakalanmayan yegane kuş!

Dr.İlhami Güneral'in kendisine 'rehber' edindiği ünlü uzmanlardan biri de Dr. Cornelis Moerman. Bu doktorun The Cancer Survivers adlı kitabından yaptığı alıntıda Dr. Güneral şöyle diyor:

'Dr. Moerman, gerçekte sağlıklı bir insanda kanser oluşmayacağını ileri sürüyor. Ona göre, insan vücudundaki her hücrede latant, yani uyuklar durumda bir virüs bulunuyor. Sağlıklı insanda zararsız bir sembiyant yani zorunlu beraberlikte olan bu mikrop, uzun süren bir yanlış beslenme sonucu dokuların zayıflaması ve metabolizmanın bozulmasından ötürü kanser oluşumuna neden oluyor.

Dünyada iki canlının kanserden ölmediği kesinleşmiş durumda: Köpekbalıkları ve güvercinler. Dr. Moerman, güvercinlerin beslenme şekillerini değerlendirerek 10 yıllık araştırmaları sonucu şu diyeti öneriyor:

A vitamini kanseri önler: Taze meyve ve sebzede, yoğun olarak da zeytinyağında A vitamini var... En çok A vitamini bulunduran sebze ise karnabahar...
B kompeksi vitaminler kanseri önler... Nobel ödüllü Alman biyokimyacı Otto Warburg, 'B2-B3 ve B5 karışımı kansere karşı en güçlü koruma yöntemidir' diyor. Bu vitaminler kuzu ve oğlak ciğerinde var.
C vitamini bağışıklık sistemini güçlendirir. İki kez Nobel ödülü alan Dr. Linus Pauling, doğru zamanda, yani kemoterapi görmeden günde 10 gram C vitamini alan kanserlilerin almayanlardan 20 misli uzun yaşadıklarını kanıtladı.
E vitamini DNA tahribatını önler: Ekmekte bol bol var....
Sitrik asit: Limonda bol miktarda var. Kanı sulandırır.
İyod: Bu mineral troid bezinin çalışmasını dengeler. Tuzu az kullanın, kullanırken iyotlusunu tercih edin...
Demir: Kanda oksijen taşıyan bu pigmenti ihmal etmeyin.
Kükürt: Çok atlanan bir önemli maddedir. Hücreyi yaşatır. Lahana ve brüksellahanasında bol miktarda bulunur.

SENDE YORUM YAP!

Whatsapp