kalçada çıban belirtileri

Çıban Belirtileri

ÇIBAN:
 
■ Ortası bazen sarı veya beyaz olabilen, iltihaplı ve acı veren kırmızı ve şiş yara

Hafif bir kızartı, şişme, yerel ateş, yangı (iltihap) görüntüsü oluşur. Vücudun yorgunluk, açlık, hastalık gibi sebeplerle yaşayan ve aşırı derecede kilo kaybı çıbanlara ortam hazırlar.
 
SİĞİL:
 
■ Elde, dizde, yüzde veya ayakta (verruca vulgaris de denir) oluşabilen sert, küçük ve yüksek deri yumrusu
 
Çıban, bir kıl yuvasının ya da yağbezinin iltihaplanması sonucu oluşur. Bir grup çıbanın bir araya gelmesi sonucu oluşan görüntüye karaçıban adı verilir. Çıban daha çok yüzde, ensede ve kaba etlerde ortaya çıkar.Siğiller deride oluşan viral enfeksiyonlar nedeniyle oluşur. Ayakta oluşan siğile vernıca vulgaris adı verilir.

Çıban Nedenleri

■ Bir kıl folikülü (yuvası) yoluyla deriye sızan bakteriyel enfeksiyon nedeniyle oluşabilir.
 
■ Bulaşıcı bir viral enfeksiyon siğile neden olabilir. Virüs, duşlar ve soyunma odaları gibi nemli ortamlarda zeminle doğrudan temas ya da ortak kullanılan banyo takımları ve havlular yoluyla yayılabilir.

Bir kılın çıkış borucuğundan içeri giren mikrop yakınındaki yağ bezesini ulaşır. Burada kişinin, direnci düşükse üretmeye başlar. Zamanla yangı bölgesinde bulunan damarlarda bol miktarda akyuvar toplanır. Akyuvarların Stafilokoklarla savaşımları genellikle her ikisinin de ölümüyle sonuçlanır. Ve bölgede bu iki organizmanın artıklarını toplamaya başlar.

Zaman geçtikçe yağ bezlerinin hücrelerde de parçalanma bölgesinin çevresinde yalancı bir kese meydana gelir. Olaya müdahale edilmez ise serum akyuvar vb. sızıntı bu kese içinde hızla akmayı sürdürür. Kesenin büyüme yönü nispeten daha yumuşak ve dirençsiz olan derinin yüzeysel bölümüne doğru yol alır. Halk arasında buna “”Çıbanın Baş göstermesi” denir. Çıban, önceden, ufak bir sivilce gibi. Başlar. Bu sivilce çok ağrılıdır. Sivilcenin etrafı kızarır. Bir müddet sonra sivilce büyür, olduğu yerde ufak bir kabarıklık meydana gelir ve bu kabarıklığın ortasında beyaz bir cerahat kütlesi toplanır, buna (çıbanın özü) derler.Yüzde çıkan ve dudak kenarlarında çıkan çıbanlar diğer uzuvlara göre daha tehlikelidirler.
 
Doktorunuz ne önerİrdî?
 
Çıbanlar, genellikle birkaç gün ya da hafta içinde kendiliğinden patlar. Eğer karaçıban varsa, doktorunuza görünün. Enfeksiyonu ortadan kaldırmak için antibiyotik kullanmanız gerekebilir. Acılı çıbanlar, daha ciddi enfeksiyonları engellemek için, yalnızca doktor tarafından tedavi edilmelidir.Siğiller çoğunlukla birkaç ay içinde kendiliğinden geçer ancak onlardan kurtulmak için eczanelerde bulunan ilaçlardan birini alabilirsiniz. Ancak bunlar bazı tahriş edici kimyasallar içerdiklerinden, yüzde kullanıl- mamalan önerilir. Eğer siğil kendiliğinden geçmezse, doktor azot kullanarak yakabilir.

Çıban Tedavisi

Çıban kendiliğinden patlar ya da cerrahi bir müdahaleyle boşaltılır. Cerrahi müdahale uygulanana kadar çıbanın üstü temiz gazlı bezle kapatılmalı ve daha fazla mikrop almaması sağlanmalı. Antiseptik Solüsyonlarla (eriyiklerle) temizlenir. Gerekirse boşalma yerinin sağlam dokularla örülmesi önlenerek irinin yeniden birikmesinin önüne geçilir. Olay başlangıçtaki yangı aşamasında fark edilirse Antiyobatik tedavisiyle çıban oluşumu önlenir. Tedavi genelde cerrahi müdahale gerektirir. Şeker hastalığı çeken insanlarda çıkan çıbanlar, büyük ve çok iltihaplı olurlar, kolay kolay kapanmazlar.

Çıban nedir?
Deride, değişik büyüklükte olabilen cerahatli (iltihabi) kabartılara genel anlamda verilen isim. Sağlıklı bir insanın normal derisi, değişik birçok bakteriye karşı tabii olarak bağışıktır. Birçok bakteri, derinin üst tabakasının altına inemediği gibi kıl kökünün de üst kısmından derine inemez. Burada çoğalır. Derinin direnci kırıldığı zaman veya darbeler sonucunda bu bakteriler iltihap yaparlar. Çıbanın birçok çeşitleri vardırçıban Kan çıbanı: Kıldibinin ve çevresinin derin iltihabıdır. Tıp dilinde ismi fronküldür.

Ter bezlerinin iltihaplanması da söz konusu olabilir. Stafilokok ismi verilen mikroorganizmalar, bu çıbanların meydana gelmesinde ilk sırayı alırlar. Bu çıbanlar en çok giyim eşyalarının deriye sıkı temas ettiği bölgelerde (bilek, koltuk altı, ense, kaba etler, sırt) ortaya çıkarlar. Sağlam deride bir kaşıntı ile başlar. Sonra kaşıntı ağrıya dönüşür ve biraz da genişler. Bir müddet sonra kıl çevresi kızarır, şişer, sertleşir ve dokunulduğunda sıcak hissedilir. Kıl ağzında da cerahat görülür. Zamanla kırmızılık şişkinlik ve ağrı artar. bazen hastanın ateşi yükselir ve çevredeki lenf bezleri şişer. Birkaç gün sonra çıban kısmı akar. Böylece bir boşluk meydana gelir. Daha sonra, teşekkül eden boşluk doldurulur ve çıban iz bırakarak iyileşir. Bazı hastalarda çıbanlardan biri iyileşirken bir başkası çıkarak bütün vücuda yayılır ki, buna fronküloz ismi verilir.

Ense, tırnak kenarları ve dış kulak yolundaki çıbanlar çok ağrı yaparlar. Dudak ve burun çevresindeki çıbanlar da tehlike arz ederler. Çünkü, buradaki kan ve lenf damarlarının kafa içi ile irtibatları olduğundan, damar tıkanıklığı ve menenjit yapma tehlikeleri her zaman vardır. Böyle hastaları ehemmiyetle ele almak ve mutlak istirahate sevketmek; her türlü yüz hareketlerini yasaklayıp, en etkili tedaviye derhal başlamak gereklidir. Çıbana yol açan mikropların kana karışmasıyla, vücudun diğer yerlerinde apseler, böbrek iltihabı, kemik iltihabı ve kalbin iç yüzü örtüsünün iltihabı (endokardit) görülebilir. Yeni başlayan ve olgunlaşmamış sert çıbanları sıkmak çok hatalıdır. Bu durumda çıbandaki mikroplar civardaki kılcal damarlara girerek kan dolaşımıyla vücuda yayılırlar.

Kan sistemi içindeki bu mikroplar yukarıdaki sonuçlara yol açar. Olgunlaşmamış çıbanlar sıcak suya batırılmış temiz bezle pansuman yapılır. Bu işleme rağmen, dağılma değil de iltihap toplanması oluyorsa çıbanın üzerine siyah merhem (Pomad ichtyole) konur ve sıcak ütüyle ütülenmiş bezle kapatılır. Eğer kendi kendine açılıp akarsa yarayı açmaya gerek yoktur. Açılmış yara binde birlik rivanol çözeltisiyle veya oksijenli suyla iyice pansuman yapılır ve yine kara merhem konur. Ağrıyı kesmek için ağrı kesici haplar alınabilir. Penisilin türünden iğneler yapılırsa çıbanın yan tesirleri yok edilmiş olabilir. b vitamini bakımından çok zengin olan bira mayası ve B kompleksi vitaminleri alınırsa fayda verir. 50 gram kükürtle 100 gram tereyağdan elde edilen merhem çıban için çok faydalıdır.

Şirpençe: Birkaç tane kan çıbanı bir arada bulunur ve çevreye, derinlere doğru genişlerse buna Karbonkül veya halk arasında Şirpençe ismi verilir. Buradaki çıbanların hepsi tek imiş gibi görülür.

Tahta sertliğindedir. Özellikle dokunmakla çok ağrılıdır. Hastanın genel durumu bozulur, ateş, titreme, halsizlik başağrısı bulunur. Birkaç gün sonra bütün mihrak yumuşar ve dışarı iltihap boşalır. Çoğu hastalarda bütün çıban bölgesi deriden ayrılarak geriye zamanla kapanacak olan geniş bir yara sathı kalır. Ağır seyreden durumlarda mikroplar kana karışır ve hasta ölebilir. Osmanlı padişahlarının en meşhurlarından Yavuz Sultan Selim Han da bu hastalıktan vefat etmiştir.

Sathi ve derideki çıbanlarda ilk yapılacak iş kabukları kaldırmaktır. Cerahatlenme veya sulanma geçinceye kadar antiseptik sıvılarla pansuman yapmak lazımdır. Çıban olan bölgeye günde birkaç defa sıcak sulu kompreslerin uygulanması faydalı olur. Daha sonra antibiyotikli merhemler kullanılır.
Başlamakta olan çıbanlarda kara merhem kullanmak çok defa çıbanın bir an önce yumuşamasını sağlar. Çok gergin ve derin şirpençeleri cerrahi olarak açmak hastayı rahatlatır. Hastaya ayrıca antibiyotik de verilmelidir.

Sık sık tekrarlayan çıban durumunda buna sebep olabilecek durumlar araştırılmalıdır. Şeker hastalığı, aşırı zayıflık, kaşıntı yapan durumlar (parazit, müzmin iltihabi odaklar, allerjiler vb.), derinin uzun süre suya maruz kalarak yumuşaması, vücudun bağışıklık sisteminin bozuk olması çıbanların ortaya çıkmasını kolaylaştırır.

Şark çıbanı: Yıl çıbanı, Halep çıbanı, deri layşmanyozu gibi isimleri de vardır. Hastalığa dünyada belli iklim bölgelerinde, bu arada memleketimizde de en sık Doğu ve Güney anadolu illerimizde rastlanmaktadır. Hastalığın sebepi "Leischmania tropica" ismi verilen bir hücreli, kamçılı mini bir parazittir. Hastalık doğrudan doğruya veya tatarcıklarla bulaşır. 15 günden altı aya kadar süren bir kuluçka devrinden sonra tatarcık sineği tarafından ısırılan yerde küçük pembe bir leke husule gelir.

İki üç gün sonra bu leke biraz daha kabarır ve giderek belirginleşerek rengi pembe-esmer bir hal alır. Bu kabartı sertçedir. Bazı kimselerde hastalık bu şekilde bir yıl devam edip sonra iz bırakarak iyileşir. bazen da yara haline gelir. Şark çıbanı yarası üzerindeki kabuk kaldırılırsa kabuğun altında bir takım çıkıntılar görülür ki, buna "Hulusi Behçet çivi belirtisi" ismi verilir. Bu ismin verilmesinin sebepi ilk tarif edenin meşhur Türk hekimi "Hulusi Behçet" olmasıdır. Yara haline gelmiş bir şark çıbanı da genellikle bir yılda iz bırakarak iyileşir. bazen hastanın direncinin kırık olması halinde hastalık yıllarca sürebilir, yerinde çirkin bir iz kalır.

Hastalık başlangıcından 3-4 ay sonra başlayan ve ömür boyu devam eden bir bağışıklık bırakmaktadır. Çıban, alın, burun, çene, yanaklar, boyun, el, önkol ve bacaklar gibi açık bulunan yerlerde yerleşmektedir.

SENDE YORUM YAP!

Whatsapp