Skrotumda Kitleler Hastalığı

Skrotumda Kitleler Hastalığı :

Skrotum Kitleleri
Testisinizde elinize gelen, yeni fark ettiğiniz şişlik veya kitle varsa mutlaka ürolojiye muayene olmanız gerekir. Skrotumdaki kitleler tümörler, kistler, diğer iltihaplar ve kasık fıtığıdır. Skrotumda yumru veya şişme, belli yerlerde ağrı veya hassasiyet şikayetleri ile kendini gösterir.

Testisinizde elinize gelen, yeni fark ettiğiniz şişlik veya kitle varsa mutlaka ürolojiye muayene olmanız gerekir.

Skrotumdaki kitleler tümörler, kistler, diğer iltihaplar ve kasık fıtığıdır. Skrotumda yumru veya şişme, belli yerlerde ağrı veya hassasiyet şikayetleri ile kendini gösterir.

Tümörler selim veya habis olabilirler. Testislerin kendilerinin içinde büyüyen tümörler çoğunlukla habis (kanser)olurlar, skrotumun içinde başka bir kısımda gelişen tümörler ise genellikle selimdir.

Ağrısız selim bir kist olan spermatik kist ya da spermatosel çok yaygın görülür. Testisin üstünde epididime yapışık olarak gelişir. Hidrosel ve varikosel de skrotumdaki ağrısız selim kitlelerdir. Hematosel de skrotumda travma sonucu ortaya çıkan bir kitledir ve kan birikiminden oluşmuştur. Kasık fıtığı, bağırsaklardan bir bölümün skrotum içine kadar inerek şişirmesiyle ortaya çıkar.

Tanımlanabilmesi için yapının ameliyatla skrotumdan çıkarılması gerekir. Kan testleri ve ultrasonografi skrotumdaki her türlü kitlenin doktor tarafından incelenmesinde yardımcı olur.

Testis tümörleri oldukca tehlikelidir, ameliyatla alınması şarttır. Kanser yayılmadan fark edilebilirse genellikle etkili bir şekilde tedavi edilebilir.

TESTİS TÜMÖRLERİ


Testis tümörleri 15-35 yaş arasında en sık görülen kanser tiplerinden biridir. Erkeklerde görülen habis tümörlerin %1 -2ini oluşturur. Daha önce tedavisi zor ve tehlikeli olarak tanımlanan testis tümörlerinde, günümüzdeki gelişmelerle erken tanımlandığı durumda oldukça yüz güldürücü sonuçlar alınmakta ve yaşam oranı % 95 lere çıkmaktadır.

Olguların yaklaşık % 95 inde tümör doğrudan sperm üreten dokudan kaynaklanır. Testis tümörlerinin sebepleri bilinmiyor ama risk faktörü olarak inmemiş testisi olanlarda hastalığa yakalanma daha fazladır. İnmemiş testis daha sonra cerrahi yöntemlerle indirilse bile bu risk devam etmektedir.

Testislerin birinde bazen ağrılı ama çoğu zaman ağrısız kitle veya büyüme, torbada ağırlık hissi, hidrosel (torbada sıvı birikmesi ) gibi belirtiler mutlaka doktor tarafından değerlendirilmelidir.

Erken tanı ile tümörün tedavi edilebilme şansı artabilir, tüm erkekler kendikendine testis muayenesi yapmalıdırlar ve şüpheli bir durumda doktor kontrolune gereksinim vardır. Değerlendirmede tümör marker olarak adlandırılan beta-HCG ve alfafötoprotein testlerini isteyecektir. Bazı tümör tiplerinde bu markerler yükselmeyebilir, ultrasonografi ve akçiğer grafileri gerekebilir.

Tedavide tümörün tipine ( seminom, nonseminom) ve evresine göre değişik tedavi yöntemleri mevcuttur.Olguların yaklaşık % 95 inde tümör doğrudan sperm üreten dokudan kaynaklanır.

Seminomlar %40 görülme oranı ile en sık görünen tümördür. Nonseminomlar ise teratokarsinom, embriyokarsinom vs. farklı tip tümörlerden oluşur. Uygulanan 4 çeşit tedavi vardır:

Cerrahi Tedavi ( radikal inguinal orşiektomi) Bütün testis ve çevre dokusu cerrahi olarak çıkarılır. Diğer testisinde de vakaların % 2-5' inde tümör bulunabileceği varsayılarak değerlendirilmelidir.

Radyasyon Tedavisi radyoterapiye duyarlı olan seminomlara uygulanabilir, ama nonseminomlar radyoterapiye duyarlı değillerdir. Tümörlerde cerrahi tedaviden sonra yan etkisi en az ilaçlar ile kemoterapi yapılır.

Çoğu erkeğin tedavi sonrası cinsel aktivitelerinin ve çocuk yapabilme özelliklerinin kaybı düşüncesi doğru değildir.

SENDE YORUM YAP!

Whatsapp