Yeme Bozuklugu Sağlıklı Yeme Saplantısı Sağlıklı Yeme Saplantısı Nedir?

Yeme Bozuklugu Sağlıklı Yeme Saplantısı Sağlıklı Yeme Saplantısı Nedir?

Aşırı Sağlıklı Yeme saplantılı hale gelmiş ve kişinin gündelik hayatını, duygu durumunu, sosyal hayatını etkiliyorsa bu durum da yeme bozukluğu sınıfında yer alabilir. Aşırı Sağlıklı Yeme Saplantısı literatürde Ortoreksiya Nervoza olarak da bilinir. Ortoreksikler, ince olma arzusu yerine sağlıklı ve saf yiyecekler yeme arzusuyla hareket eder. Bu başta kulağa zararsız da gelse, ciddi problemler doğurabilir. Bu kişiler doğru beslenme hedefiyle, kendilerini toplumdan soyutlama, sağlıksız derecede takıntılı davranma ve hatta kendini aç bırakmaya kadar gidebilecek riskler altındadırlar.

Anorektik ve bulimik kişilerde görüldüğü gibi, ortoreksikler de tüm öz-değerlerini yeme davranışları üzerine kurarlar. Bu üç durumda da kişiler, yemek konusunda sağlıksız düzeyde takıntılıdırlar. Yemeği kontrol etme isteği zamanla yemeğin kontrolü altına girmeye sebep olur. Yeme bozukluğu olan kişiler neredeyse her dakika yemek düşünürler. Zamanlarını, nerde, ne zaman ve ne yiyecekleri etrafında planlarlar. Yeme bozukluğu olan kişiler, sürekli düşman olarak gördükleri yeme dürtüsüyle savaşır, kurallarına uydukları yeme davranışlarıyla gurur duyarlar.

Yalnız bezen kendilerini kaçınılmaz bir yenilgi içinde bulabilirler. Diğer bir deyişle bu dürtüler karşısında direnememe ve “yasak” “kötü” yiyeceklerden yemek sağlıklı yeme saplantısı olan kişiler için büyük bir yenilgidir. Pişmanlık yaşamalarına sebep olabilir. Bu yenilginin cezası çoğunlukla daha da sert ve uç sınırlamalardır.

Aşırı zayıflama takıntısı(anoreksiya nervoza) ve sağlıklı yeme takıntısı olan kişiler, başkalarını disiplinsiz ve aç gözlü bulup kendilerini güçlü iradelerinden dolayı daha üstün hissedebilirler.Anoreksiya(aşırı zayıflama saplantısı) ve bulimia(yediklerini kusma) yediklerinin miktarına yoğunlaştırılmış olmuşken, ortoreksikler(sağlıklı yeme saplantısı) yediklerinin kalitesi ile ilgili takıntılıdırlar.

Birçok ortoreksik yalnızca kendi aldıkları ve hazırladıkları yemekleri yerler. Kendi yiyeceklerini her gittikleri yere götürür, başka insanlarla normal ilişkiler kurmakta zorlanabilirler. Yemekle ilgili düşünce ve duygular her türlü sosyal ilişkinin önüne geçtiği için zaman içinde içlerine kapanır ve sosyalleşemezler.

Ortoreksiya ilerledikçe, kişinin sağlığı bozulmaya başlar. Besinlerin doğal ve sağlıklı olmasıyla o kadar takıntılıdırlar ki, sonunda, bu “sağlıksız” ve “saf olmayan” yiyecekleri bedenlerine sokmaktansa hiç yememeyi tercih edebilirler.Sağlıklı yeme takıntısı olan kişiler, hayatlarının kontrolünü ellerine almak, kimlik duygularını güçlendirmek ve öz değerlerini artırmak için çeşitli diyetler deneyebilirler.

Ortoreksiyanin bilinen bir evrensel menüsü yoktur. Yiyeceğe dair ideolojiler hayal edilebilecek her şekilde olabiliyor, birbiriyle ters düşebiliyor ve ortoreksiyaya dönüşebiliyor. Genel olarak ortoreksikler, bazı yiyecekler ve bileşenler karşısında “saf-doğal olmadıkları” ve “zararlı oldukları” gerekçesiyle takıntı geliştiriyorlar. Diğer yeme bozukluklarında olduğu gibi depresyon, kaygı ve duygusal iniş çıkışlar yaşayabiliyorlar.

SENDE YORUM YAP!

Whatsapp