Akustik Tümör Nedir?

Akustik Tümör Nedir? : Akustik tümör 8nci kranial sinir çevresindeki Schwann hücre topluluklarýndan geliþen bening bir tümördür. % 90 oranýnda denge siniri, %10 oranýnda iþitme siniri kýlýfýndan köken alýrlar. Pontoserebellar köþe tümörlerinin en sýk görülenidir ve tüm intrakranial tümörlerin %6‘sýný oluþturur. Tek taraflý yüksek frekanslarý tutan asimetrik iþitme kaybý en sýk izlenen odyolojik bulgudur. Ýþitme kaybý ile açýklanamayan konuþmayý anlama, ayýrt etme oranlarýnda ileri derecede düþüþler olur. % 25 oranýnda ani iþitme kayýplarý olabilir. Genellikle iþitme testinde yüksek frekanslarý tutan iþitme kaybý ve iþitme seviyesinden baðýmsýz oldukça düþmüþ anlama-ayýrt etme skorlarý vardýr. Bazen yüzde uyuþukluk ve güçsüzlük olabilir. Çýnlama ve denge problemleri eþlik edebilir. Tümör büyüdükçe baþ aðrýsý ve denge problemi artar ve buna konuþma ve yutma þikayetleri eklenebilir. Kornea refleksi kaybolur. Akustik tümörler Nörofibromatozis denen genetik bir hastalýkla da iliþkilidir. Bu durumda nadirde olsa çift taraflý bulunabilir ve vucudun diðer alanlarýndaki tümörlerle (meningioma) birlikte izlenebilir. Genellikle kapsüllü olmakla tümör bazen çevre dokulara yapýþýklýk yada kistik dejenerasyon gösterebilir. Kanal içi yerleþik tümörler %80 oranýnda kanal dýþý yönüne büyüyebileceði gibi bazen iç kulaða doðru büyüyebilir ve erkenden iþitme kayýplarýna yol açabilir. Tümör %15-20 oranýnda kanal dýþý baþlangýçta gösterebilir. Tümör tanýsý ABR testi ve ilaçlý MR ile konulur.
Akustik tümörlerin tedavisinde MR ile radyolojik takip (bekle ve gör), cerrahi olarak çýkarmak yada radyoterapi (gamma-knife, siberknife) gibi 3 alternatif söz konusudur. Bu tedavi yöntemlerinde karar vermede fasial ve iþitme sinirin durumu, hastanýn yaþý ve tespit edildiðinde tümör büyüklüðü önemli rol oynar. Tespit edildiðinde iç kulak kanal içinde yerleþik olup, küçük ve (3-10 mm arasý) iþitme kaybý yapmamýþ özellikle ileri yaþ grubu olan hastalardaki tümörlerde radyolojik izleme uygun bir seçenek olabilir. Çünki bu tümörler yavaþ büyüme özelliðine sahiptir. Diðer yandan bu tümörler esasen radyoterapiye duyarlý deðildir. Radyoterapi tümörü yok etmez ama büyümesini durdurabilir. Bu durumda cerrahi riski olan hastalarda bir tedavi seçeneði olabilir. Yoksa radyoterapi cerrahiye alternatif olarak düþünülmemelidir. Ayrýca radyoterapi sonrasý cerrahi daha da zorlaþmaktadýr. Büyük olup nörolojik semptom yaratmýþ tümörlerde cerrahi zorunlu ve gereklidir. Fasial sinir korunmasýnda tümör büyüklüðünün 2 sm altýnda olmasý önemli bir kriter olmaktadýr. Ayrýca iþitme durumu ve tümör büyüklüðü seçilecek cerrahi tekniðe karar vermede de özellik göstermektedir. Translabirenter giriþimde fasial sinir hasarlanma riski en az orta fossa yolunda ise en fazla olarak bildirilmektedir. 1 sm altýnda fasial sinir hasar riski %10, 2 sm de %30, 4 sm.de ise %60 olarak bildirilmektedir. Risk ayrýca radyoterapili hastada, hýzlý büyüme gösteren kistik tümörlerde, revizyon cerrahisinde, malignite varsa ve operasyonda monitorizasyon eksikliðinde artmaktadýr.

SENDE YORUM YAP!

Whatsapp