İrritan Kontakt Dermatit

İrritan Kontakt Dermatit :

Deriye dışardan temas eden bir takım irritan (tahriş edici) maddelerin oluşturduğu lokal inflamatuar ve immünolojik olmayan, yani bağışıklık sistemi tarafından başlatılmayan, bir reaksiyondur.

Tüm kontakt dermatit olgularının ortalama %70‘ini oluşturur. Maddelerin toksik etkisine bağlı olarak ortaya çıkar. Önceden duyarlılık (sensitizasyon) kazanılmış olması gerekMEdiğinden maddeyle ilk kez temas edilmesi sonrasında bile meydana gelebilir.

Tahriş edici bir madde yeterli süre ve miktarda deriye temas ettiğinde, deride hücre harabiyetine ve inflamasyona neden olur. İrritan madde öncelikle derinin en üst tabakasının yapısını bozar, derideki yağları çözer ve derinin su tutma kapasitesini değiştirir.

Bu nedenle deri kurur, koruyucu yapısı bozulur ve elastikliği kaybolur. İrritanlar daha sonra derinin daha derin kısımlarındaki canlı hücrelerinin hasarına yol açarlar.

Her irritan maddenin reaksiyon gösterebileceği bir konsantrasyon eşiği vardır. Bu eşiği aşan irritan bir madde ile temas sonrası birkaç dakika ile birkaç saat içinde irritan kontakt dermatit meydana gelir.

Kuvvetli irritan maddeler ilk temasta hemen herkeste dermatit oluştururken, zayıf irritanlar genellikle tekrarlayan temaslar sonrası dermatit oluştururlar. Aşırı nemden dolayı yıpranmış, ısıya, soğuğa, basınca ve tahrişe maruz kalmış deri irritan dermatite yatkındır. Kuru ve ince derinin irritasyonlara karşı reaksiyonu daha fazladır.

En çok irritan kontakt dermatit oluşturanlar, günlük yaşamda çok sık karşılaştığımız maddeler olan su ve sabundur. Su kurutucu olup, erozyona uğramış derilerde hücre hasarına neden olur. Sert sularda bulunan kireç ve magnezyum gibi maddeler de derinin çatlaklarında birikerek mekanik tahrişe neden olurlar. Sabunlar deriyi alkalileştirir (nötr yapısını bozar) ve yağdan arındırarak kalsiyum ile magnezyum çökmesine yol açarlar.

İrritan kontakt dermatit oluşturan başlıca irritan maddeler; su, sabun, deterjanlar, alkaliler, asitler (sülfürik asit, asetik asit, hidroklorik asit, nitrik asit), organik çözücüler (beyaz ispirto, dizel yağı, fuel oil, gaz, tiner, benzen, aseton), okside edici ajanlar (benzoil peroksit, sodyum hipoklorit), bitkiler turunçgillerin kabuğu, sarımsak, baharatlar, soğan), fiziksel ve mekanik faktörler (sıcak, soğuk, rüzgar, nem, güneş ışığı), flasterler ve topikal ilaçlardır (katran, antralin, potasyum permanganat, jansiyon moru).

SENDE YORUM YAP!

Whatsapp