Yüzde Gül Hastalığı

Yüzde Gül Hastalığı :

Gül hastalığı (Pityriasis rosea), stres, sıkıntı gibi nedenlerle ortaya çıkan bir cilt hastalığıdır. Başlangıcında öncelikle sivilceye benzeyen bir doku çıkar, sonra bu doku döküntü haline dönüşür ve kırmızı bir halka halini alır. Yüzde çıkmaz. Bu hastalığın görülmesi durumunda tahriş edici kıyafetler giyilmez ve kese cilde uygulanmaz. Hastalığın geçiş süresi bünyeden bünyeye değişiklik gösterir. Geçtiğindede hiçbir iz kalmaz. Sıcaklayıp terlemeden kaçınılmalı, ıslak tutulmamalı temiz tutulup doktora başvurulmalıdır. Ortalama 20-25 gün süren bir cilt hastalığı.

Pityriasis rosea (Gül hastalığı) her yaşta görülebilen, fakat sıklıkla 10-35 yaşlara arasında rastlanılan döküntülü bir deri hastalığıdır. Döküntü birkaç hafta veya yıl sürebilir. Genellikle hastalık kalıcı bir iz bırakmaz, fakat esmer kişilerde zaman içinde gerileyen kahve renkli lekeler kalabilir.

Hastalığın diğer bulguları nelerdir?
Bu hastalık göğüs veya sırtta geniş pembe bir leke şeklinde başlar. Bu lekeye madalyon belirtisi denir. Sıklıkla bu leke halka şeklini alıp orta kısmı solar, bu nedenle de mantar sanılıp mantar ilaçları uygulanabilir. Bu döküntü mantar enfeksiyonu olmadığı için bu kremler faydalı olmaz. Birkaç hafta içinde çok sayıda pembe döküntü meydana gelir, hatta bazen yüzlerce döküntü gövde kollar ve bacaklarda görülür. Döküntü boyunda, nadiren yüzde görülebilir. Bu döküntüler madalyon döküntüsünden daha küçüktür ve yine mantar hastalığı ile karıştırılabilirler. Döküntüler ovaldir ve sırtta cam ağacına benzer şekilde dağılırlar. Bazen hastalık çok şiddetli ve yaygın olabilir. Hastaların yarısında kaşıntı vardır, özellikle sıcakta kaşıntı artar.Ara sıra halsizlik ve ağrı gibi diğer bulgular görülebilir. Bu döküntü genellikle 6-8 haftada geriler. Fakat bazen daha uzun da sürebilir. Fiziksel aktiviteler ve sıcak banyo döküntüyü arttırabilir. Bazı olgularda döküntü geriledikten birkaç ay sonra tekrarlayarak birkaç ay sürebilir.

Hastalığın nedeni nedir?
Hastalığın nedeni belli değildir. Sebebi bir bakteri veya mantar enfeksiyonu değildir. Ayrıca bir alerjik reaksiyon da değildir. Herhangi bir iç hastalıkla ilişkisi yoktur. Bir virüsün bu döküntüye neden olabileceği düşünülebilir. Diğer viral enfeksiyonlardaki gibi hastada halsizlik ve yorgunluk bulunabilir. Fakat hastalığın virüs enfeksiyonu sonucunda oluştuğu ispatlanmamıştır. Diğer virüs enfeksiyonlarının aksine Pitriasis rozasea kişiden kişiye bulaşmaz.

Tanı nasıl konulur?
Tanı dermatolojik muayene ile konulur. Pitriasis rosea genellikle sırtı, boynu, göğsü, karnı ve kol ve bacakların üst bölümünü etkiler. Döküntü farklı kişilerde farklı biçimlerde görülebildiğinden bazen tanıda zorluk çekilebilir. Döküntünün sayısı ve boyutları kişiden kişiye değişir, ara sıra döküntü vücudun farklı alanlarında, örneğin vücudun alt kısmı ve yüzde görülebilir. Gövdede ki mantar enfeksiyonu ile karıştırılabilir. Bazı ilaçlara karşı olan döküntülerde pitriasis roseaya benzeyebilir. Dermatoloji Uzmanınız tanı koymak için bazı kan testleri isteyebilir, gerekirse biyopsi yapabilir.

Tedavi nasıl yapılır?
Kaşıntıyı gidermek için ağızdan alınan veya sürülebilen bir takım ilaçlar kullanılabilir. Nemlendirici losyonlar yazılabilir. Sıcak olmayan ılık banyolar yapılması tavsiye edilir. Döküntüyü arttıracak fiziksel aktivitelerden kaçınılması önerilir.Bazen kortizon gibi antienflamatuar tedaviler kaşıntıyı baskılamak için verilebilirler. Hastalar bu hastalığın önemli bir hastalık olmadığı konusunda bilgilendirilmelidir.Unutulmamalıdır ki pitriasis rosea sık rastlanılan bir hastalıktır ve genellikle hafif geçirilir. Bir çok hasta tedavi ihtiyacı duymaz.

Gül Hastalığı Tedavisi
Gül hastalığına neden olan mikroorganizmayı ortadan kaldırmaya yönelik antibiyotik içerikli merhemler veya ağızdan alınabilecek ilaçlar kullanılmaktadır. Kullanılan ilaçlar arasında tetrasiklin grubu antibiyotikler ilk tercihler arasındadır. Bunun dışında doksisiklin, minosiklin, eritromisin adındaki antibiyotik ilaçlar hem merhem olarak hem de ağızdan alma yöntemiyle gül hastalığının tedavisinde kullanılır.Gül hastalığı için ilaç kullanırken, güneş ışınlardan korunmak için güneş kremleri kullanmak gerekir.Antibiyotik tedavisine cevap vermeyen daha ağır daha şiddetli durumlarda izotretinoin denilen A vitamini türevleri kullanılır. Eğer dokuda hipertrofik değişiklikler meydana geldiyse bir takım cerrahi müdehalelerle tıraşlama işlemleri yapılır.

Gül Hastalığı Bitkisel Tedavisi:
Prof. Dr. Ahmet Maranki Karaciğer temizliği ve cilt problemleri icin kırmızı pancar kürünü tavsiye ediyor. Karaciğer rahatsızlıkları, saç dökülmeleri, cilt problemleri, sedef hastalığı, vitiligo (ala) hastalığı, egzama, kurdeşen (ürtiker), gül hastalığı gibi hastalıkların giderilmesi için karaciğerin temizlenmesi gerekir.Karaciğerin temizlenmesi için kırmızı pancar kürünün uygulanması gereklidir.

Kırmızı pancar kürü:

Önceden iyice temizlenmiş 250 gram kırmızı pancarı dörde bölerek 1 litre kaynar suda 3 dakika kaynatın. Demlendikten sonra elde ettiğiniz pancar suyunu Sabah, akşam ve gece yatmadan önce olmak üzere günde 3 kez aç karnına için.Bu uygulamaya 3 hafta devam edin.

Yorumlar

  • Eda* Gü****
    7 yıl önce
    gül hastalığım var kaşlarımın üzerinde vardı ve burnumun üzerine sıcradı ne yapabilirim bir cok dermotologa gittim tedavisi yok bu hastalığın diyor ve ben çok üzülüyorum
    • Şifalı Bitkilerim
      7 yıl önce
      Gül hastalığı ile ilgili önerdiğimiz özel bitkilerden oluşan bileşenimiz için linki inceleyebilirsiniz. Geçmiş olsun. Bilgi Hattı : 0224 2-3-4-5-6-7-8

SENDE YORUM YAP!

Whatsapp