Narsisizm Nedir

Narsisizm Nedir
Narsisizm başka insanlara eşduyum gösterememe , dürtülerini kontrol edememe ve beğenilmediğinde ortaya çıkan yoğun öfke ve saldırganlık.Narsisistler kendine sevdalı,kendi içine gömülü,kendinden başka şey görmez insanlar.Hayatın gerçekliğinin getirebileceği hayat kırıklıklarıyla uğraşacak mukavemete sahip değilller.Gerçek ilişkinin derinliği ve adanmışlığını yaşayamıyorlar.Varlıklarını kendi imgeleriyle özdeşleştiren bireyler . Bunu korumak için saldırganca davranabiliyor,geliştirdikleri yanlış benlik duygusunu tehdit eden herşeye karşı düşman kesilebiliyorlar.İmge ve stille aşırı uğraşıyorlar,kendine yardım klavuzlarına tapıyorlar.

Narsisistik ihtiyaçlar : Kendini ifade edebilme,kendini öne çıkarabilme ve biricik olmanın önemi.Ama ahlaki ihtiyaçlar adeta görmezden gelinir : Merhamet,sorumluluk,başka insanlara ihtimam gibi ahlaki ihtiyaçlar kapsama alanı dışındadır.

Benlikleri,kolaylıkla dayanak ve emniyet noktalarını kaybedebilir,kendi içine gömülüp daha geniş sosyal bağlardan kopabilirler.Benlik duygusu görünüş,teşhir,gösteri ve stil estetiğine yönelir.Stil ve imgenin baştan çıkarıcı güçleri benliği tekrar tekrar tanımlar.Bastırılmış benlik veya anlamın derinliği yoktur. Hakikatle yüzleşmek iktidarsızlığımızı da fark etmek demektir.Bu da narsisistik bir yaralanma yaratır.Kişi yakınlarının sevgisini ve sosyal dünyanın onayını yitirmemek için ruhsal acıya katlanır.

Normatif bilinçdışı süreçler cinsiyeti,ırkçı ve diğer güç hiyerarşilerinin yarattığı narsisistik yaralarla oluşturur.Güç hiyerarşilerinin telkin ettiği normlar ,bir grup insanın diğerlerine göre daha aşağıda yer aldığını söyler.

Bir narsist ötekine bağımlı olmayı şiddetle reddeder ve diğer insanı sadece kendi uzantısı olarak değerlendirir.İlişkilerde karşılıklılık ve başkalarının hislerine duyarlılık yerine ,sadece kendilerinin hayatın merkezinde olduğu alternatif bir ortam oluştururlar.Buna katılmayanları hemen iç çevreden dışlarlar ve bu yalnızlaşma ve yabancılaşma duygusu sonunda saldırganlıkla sonuçlanabilecek bir narsisizm eğilimini besler. Narsisistik içe kapanma,başkalarına değmeden,başka hayatların içine girmeden yaşama giderek daha görülür bir durum haline gelmiştir.Narsisistik kişiler kendi kendileriyle o kadar meşguldürler ki ,kamusal meseleleri fazla önemsememektedirler.Kamusal alandan ve başka insanlarla ilişkilerden geri çekilirler ve bu ruhsal kopukluk ; stil,çekicilik,zindelik ve güzellik gibi özel ama boş uğraşlarla telafi edilmeye çalışılır.

Narsisistik kişi batı toplumundaki normal başarılı tipin abartılmış ve aşırıya kaçmış halidir.Narsistler,her gün,başkalarını manipüle etmenin özendirildiği,ancak buna mukabil insanlarlarası ilişkide yakınlık ve ihtimamın cezanlandırıldığı bir ortamda büyüyüp serpilmektedirler.Benlik oluşumunda büyük boşluklar olmakta,içimiz yoksullaşmakta ve benlik sürekli kendini teyit etmenin peşinde koşmaktadır.Günümüzde narsisistik sığlığın en yaygın tezahüratlarından biri olarak sanal ilişkilerdeki yaygınlaşma dikkati çekiyor.Görünmek ve göstermek bu sığlığın düsturudur.Yüzyüze ilişkilerdeki samimiyet ve sorumluluk önemsiz olur,dostluk bir tıkla kaybedilebilir.Yakınlık ve uzaklık birbiri içine geçer.Bir sosyal paylaşım sitesi kullanıcıları üzerinde yapılan inceleme,narsisizmin online gruplara katılımı beslediğini,kişilerin bu ortamlarda kendi benliklerini yücelterek sunduklarını ortaya koymuştur.Narsistler kişisel yakınlık,sıcaklık veya uzun vadeli ilişki yerine,ilişkilerini kendileri için kullanmayı yeğler.Kısa vadede başarılı,güçlü,yüksek statülü oldukları imgesini uyandırmak onlara yeter.İlişkiler onların özsevici benlik saygısını teyit etmek üzere kurulur.Narsisistik kişilerin temel özellikleri büyüklenmecilik ve başka insanlardan onay ve beğeni toplamak için çırpınmalarına rağmen ,başkasına ilgi ve empati göstermiyor oluşlarıdır.

Heinz Kohut narsisitik patolojinin kökeninde sosyal durumları görür.Aile yapılarının dağılması,annenin yeterince desteklenmemesine yol açar.Oysa anne çocuğun büyüklenmeci ihtiyaçlarını hoş görüp anlayabilecek kadar destekleseydi ve çocuk bu mahrumiyeti yaşamasaydı,narsisistik kişilik gelişmeyecekti.

Narsisistik benlik Lasch için ,hayatta kalma kültürünün doğrudan bir ürünüdür.'' Hareket etmeye devam et,hiçbir yere bağlanma,yaşamana bak '' diyen bir kültür.Çocuklar,ebeveynlerinin yasaklarını giderek daha az içselleştiriyorlar,babalar aile hayatından kopuyor,şirketlerin gölgesi ailenin üzerine düşüyor.Ailenin çöküşüyle beraber narsisistik benlik ortaya çıkıyor.Modernleşme,insanları özgürleştirmiş,fakat aynı zamanda güvensiz de kılmıştır.Narsisizim ,insanları birbirinden uzaklaştırıp aralarına aşılmaz duvarlar örüyor.

Utanç duygusundan uzaklık,büyüsel düşünce,kibir,haset,kişinin herşeyi hakettiği düşüncesi,başka insanları istismar ve sınır koyamama narsisiszmin yedi ölümcül günahını oluşturur.Bu günahlar ,dokundukları her ruhu harabeye çevirdikleri için ölümcüldürler.Aslında her insan kendini sevmek ister.Sağlıklı narsisizm kendimize ve kusurlarımıza gülebilme imkanı sağlar.Sağlıklı bir özsevgi içimizdeki cevheri açığa çıkarmamıza ve bize ait birşeyler oluşturarak dünyaya olumlu bir mühür vurmamıza yardım eder.Sağlıklı bir özsevgiyle duygularımızı dolu dolu yaşar,duygusal hayatımızı başkalarıyla paylaşır,gerçeği düşten ayırabilir ve kendimizden şüphe etmeden heves ve gayelerimizin peşine düşebiliriz.

Hastalıklı narsisizmin günümüz kültüründe normalleşmesi ,bu anlayışın,zihin ve karakterlere biçim veren kurumlar ve etkiler üzerinden çocuklara aktarılması demektir.