Yumurtalık Kanseri Belirtileri

Yumurtalık Kanseri Belirtileri

Montmorilonit, İlit
 
• Regl olduğunuz zamanlar hariç diğer zamanlarda soğuk, kalın ve geniş kil lapasını gece boyunca karnınızın altına uygulayın.
 
• Her sabah bir bardak kil sütü için.
 
• E vitamini alın (sağlık ürünleri satan dükkanlarda bulabilirsiniz).

Yumurtalık kanserlerinin kötü bir özelliği de belirli bir ölçüde ilerleyip yayılmadan önce yakınmaya neden olmamasıdır. İlk yakınma genellikle alt karın bölgesinde şişkinlik hissi ve hazımsızlıktır.

İlerleyen aşamalarda büyüyen tümör dokusu karında şişkinlik yapmaya başlar. Karın kilo alıyormuş veya gebe kalınmış izlenimi verecek şekilde öne doğru bombeleşir.

İleri evre yumurtalık kanserlerinde karın içi sıvı birikimi (asit) de olmaktadır. Karında sıvı birikmesine "asit (assit, ascites)" adı verilir.

Asit sıvısı şikayetleri daha da belirginleştirir. Çoğu kanserde olduğu gibi en son aşamaya kadar herhangi bir ağrı yakınması olmaması doğaldır.

Bazı yumurtalık kanserleri hormonal yönden aktiftir ve hormon salgılar. Bu salgılanan hormonların etkilerine bağlı olarak tüylenme, memelerde dolgunluk ve adet kanaması şikayetleri (menopoz sonrası yıllarda) olabilir.

Yumurtalık Kanseri Evreleri

Evre I. Yumurtalık kanseri bir ya da her iki yumurtalıkla sınırlıdır.

Evre II. Yumurtalık kanseri, rahim ya da tüpler gibi alt karın bölgesindeki diğer organlara da yayılmıştır.

Evre III.Yumurtalık kanseri, üst karın içi bölgesine, karın zarı yani omentuma, karın bölgesini çevreleyen dokuya (periton) ya da karındaki lenf düğümlerine yayılmıştır. Bu hastalığın teşhisi sırasında en sık tanı konulan evredir.

Evre IV.Yumurtalık kanseri, karın dışındaki organlara da yayılmıştır. Akciğer, karaciğer v.s.

Yumurtalık Kanseri Nedenleri

Yumurtalık kanserinin %5-10 kadarı kalıtımsal bozukluklar sonucu ortaya çıkarken geriye kalan %90-95’inin hangi nedenler ile oluştuğu tam olarak bilemiyoruz. Ancak bazı durumlarda ve bazı kadınlarda yumurtalık kanserleri daha sık ortaya çıkar. Bu kadınlar yumurtalık kanseri için riskli grubu oluşturur.

Az doğum yapan kadınlarda veya hiç evlenmemiş kadınlarda kanser görülme ihtimali daha yüksektir. Doğum kontrol haplarının uzun bir süre kullanılması kanser riskini bir miktar azaltmaktadır. Yani bu ilaçların kansere karşı bir koruyucu özelliği vardır. 5 yıl ve üzerinde doğum kontrol hapı kullanmak yumurtalık kanseri riskini % 50 azaltır. Ayrıca genç yaşta hamile kalmak, riski azaltmaktadır. Yumurtalık kanserlerinin yalnızca yaklaşık %10 unun ailesel olmasına karşın, hatalı genlerin tespit edilmesi, kanserin moleküler nedenine yönelik birçok bilginin edinilmesini sağlamıştır. Birinci derece akrabalarında yumurtalık kanseri olan kadınlarda kanser görülme ihtimali biraz daha yüksektir.

Yumurtalık Kanseri Tedavi Yöntemleri

Yumurtalık Kanserinde Cerrahi Müdahale
Yumurtalık kanserinde başarılı bir tedavi, cerrahi müdahale ardında kemoterapi ve nadiren gerekli görüldüğünde uygulanan radyoterapiden oluşmaktadır. Yumurtalık kanserine yakalanan kadınların neredeyse tümü, cerrahi müdahale ve kemoterapi görürler. Cerrahi müdahalenin rolü, lokal tedavi yaparak karın boşluğunda bulunan kanseri yok etmek ve kanserin evresi hakkında bilgi edinilerek gerekli ise ek tedavilere karar verilmesini sağlamaktır.

Kanser hücreleri, cerrahi müdahale ile alınsa da mikrometastaz olarak adlandırılan çok ufak kalıntılar, yumurtalıktan karnın diğer bölgelerine ve vücudun uzak noktalarına yayılabilir. Bu mikrometastazlar, var olan testlerle belirlenemeyebilir. Cerrahi müdahale, bölgesel tedavidir ve mikrometastazları tamamen ortadan kaldıramaz. Bu nedenle, kemoterapi kullanılarak ilave sistemik tedavi uygulaması yapılır. Cerrahi müdahale sırasında, kanserin evresi tespit edilerek kemoterapi ile ek tedavinin gerekli olup olmadığına karar verilir.

Laparotomi (İlk Sitoredüktif Cerrahi Müdahale)
Yumurtalık kanseri teşhisi konan hastaya uygulanan ilk aşama, cerrahi laparotomi (karnın cerrahi yöntemle açılması) veya karnın incelenmesidir. Karnın ortasından aşağıya doğru kesi atılarak açılır ve mümkün olduğu kadar fazla kanser hücresi alınarak karın ve pelvis temizlenir. Laparotominin amacı, kanser evresini tespit ederek teşhis koymak ve hastalığın seyrine göre ek tedavinin gerekli olup olmadığını belirlemektir.

Laparotomi sırasında tümörün çıkarılması dışında, total histerektomi dahil (rahmin alınması), bilateral salpingoooferektomi ( yumurtalık ve fallop tüplerinin alınması), omentektomi (karın altındaki bağırsakları kaplayan yağ dokularının alınması) ve karın bölgesinde görülen tüm kanser hücrelerinin alınması gerçekleşir. Eğer kanser yumurtalık veya pelvisle sınırlıysa, biyopsi için üst karın bölgesinden küçük bir doku örneği alır. Aynı zamanda, karın sıvısı örneği alınır ve kanserin yayılmasını tespit etmek için lenf bezleri alınarak mikroskop altında incelenir. Bu tür bir ameliyat, kadın pelvik kanserlerinde uzman jinekolojik onkolog tarafından gerçekleştirilir.

Metastatik yumurtalık kanserinde cerrahi müdahale, hastayı rahatlatır. Kanserin alınması karın bölgesindeki ağrıları giderir, bağırsak tıkanıklığını engeller. Yumurtalık kanseri ameliyatlarında, yumurtalık ve rahim alındığı için hastanın tekrar çocuk sahibi olması mümkün değildir. Kanser tek yumurtalıkta tespit edilirse unilateral salpingoooferektomi ile kanserli yumurtalığın alınması mümkündür. Böylece, hasta ilerde çocuk sahibi olabilir ve kanser tedavisine devam edebilir. Eğer hasta, çocuk sahibi ise veya artık çocuk sahibi olmak istemiyorsa, kanserin tekrarlamasını önlemek için her iki yumurtalığın ve rahmin alınması, tedavi başarısını arttırır.

Laparotomi sonrası, hasta karın bölgesinde ağrı hissedebilir. Kanama, enfeksiyon, yavaş barsak hareketleri, idrar yapmada zorluk ameliyat sonrası karşılaşılabilen komplikasyonlardır. Ameliyat öncesi doktorunuz yan etkiler hakkında sizi bilgilendirecektir.

Yumurtalık Kanserinde Adjuvan Kemoterapi
Lenf bezlerine yayılan ve ameliyatla alınamayan az miktarda kanser için yaşam süresini uzatmak ve iyileşme şansını arttırmak adına mikrometastazı temizleyecek etkili bir tedavi gereklidir. Cerrahi müdahale ile bölgesel tedavi sonrası görülen kanser tedavisine adjuvan tedavi denir. Adjuvan tedaviye, kemoterapi, radyoterapi ve/veya biyolojik tedavi dahildir.

Yumurtalık kanserleri için uygulanan adjuvan kemoterapi, kanserin tekrarlama riskine karşı uygulanır. Cerrahi müdahale sonrası uygulanan kemoterapi, bir veya daha fazla antikanser ilaçlarından oluşur. Evre I hastalarına ek olarak uygulanan kemoterapi, yalnızca cerrahi müdahale uygulamasından daha yararlıdır. Tekrarlayan düşük risk kanser hastaları, fazla agresif olmayan tedavi görürken, tekrarlayan yüksek risk kanser hastaları daha agresif tedavi görürler.

Yumurtalık Kanserinde Radyoterapi Tedavisi
Radyoterapi, bilindiği gibi yüksek enerji ışın göndererek kanser hücrelerinin, gelişip bölünerek çoğalmasını engellemek için öldürmeyi veya zarar vermeyi hedefler. Radyoterapi, cerrahi müdahale gibi bölgesel bir tedavi şeklidir. Radyasyon bölgesinde bulunan tüm kanserli hücreler yok edilir. Ancak, kanser vücudun diğer bölümlerine yayılma göstermişse, radyoterapi uygulanan bir tedavi yöntemi olmaz. Daha önce diğer kanser türlerinin tedavisinde de bahsettiğim gibi dıştan yapılan radyoterapide, tümöre deri üstünden direk radyasyon gönderilir. İçerden yapılan radyoterapide ise, küçük bir miktar radyoaktif materyalin kanser içine veya yakınına implantasyonu yapılır.

Radyoterapi, zaman zaman hastanın kemoterapi ilaçlarını tolere edemediği veya tekrarlayan kanserin çok bölgesel olduğu tespit edildiğinde de uygulanır. Bazen de palyatif tedavi olarak kullanılır. Tümörü küçülterek belirtilerin azalması veya yok edilmesi sağlanır. Yumurtalık kanserinde radyoterapi, karın bölgesine pelvis içinde büyüyen kanserli alana veya metastaz yapmış olduğu alanda ağrıyı ve baskıyı azaltmak için kullanılabilir.
Ancak, tüm bunlara rağmen kemoterapi tedavisinin, daha fazla yarar sağladığı gözlendiği için radyoterapinin yerini almıştır. Radyoterapi tedavisinin geliştirilerek hastaya daha faydalı hale getirilmesi için klinik araştırmalar devam etmektedir.

SENDE YORUM YAP!

Whatsapp