Hiperglisemi Ve Hipoglisemi Belirtileri

Hiperglisemi Ve Hipoglisemi Belirtileri : Diyebete yol açan aşırı asiditenin başlangıç semptomları hipoglisemi (düşük kan şeker düzeyi) ve hiperglisemidir (yüksek kan şeker düzeyi), ikisi birbirinin karşıtı gibi görünebilir, ancak gerçekte bunlar aynı paranın iki farklı yüzüdür. Her iki süreç de şeker bağımlılığından ve şekerin vücutta oluşturduğu asidik ortamdan kaynaklanır.Hiperglisemi insülin üretimi ya da kullanımıyla ilgili belirgin bir soruna işaret eder - olması gereken yerde mevcut değildir ya da görevini yerine getiremiyordur (şekerin kullanılması). Yaygın görülen bir durum olan düşük kan şekeri insülin üretiminin aşırı düzeyde olduğunu, diğer bir deyişle insülinin fazla mesai yaptığına işaret eder.Pankreas kan şekerini düzenlemek için iki hormon üretir: Kan şeker düzeylerinin çok fazla yükselmemesini sağlayan insülin ve bu düzeylerin çok fazla düşmemesini sağlayan gluka- gon. insülin şekerin enerji üretiminde kullanılmak üzere hücre zarlarından hücrelere taşınımına yardımcı olarak şekeri kan dolaşımından uzaklaştırır.

Ayrıca şekerin depolanmak üzere glikojene ve yağa dönüştürülmesi sürecinde karaciğere etkir. Glukagon karaciğere, ardından kaslara bir ileti göndererek depolanan karbonhidratların (glikojen olarak depolanır) yeniden şekere (glikoz) dönüştürülmesini; aminoasitler gibi diğer besin öğelerinin şekere (glikoz) dönüştürülmesini ve şekerin kan dolaşımına salınmasını ister.Arabanızın yakıt ışığı yandığında verdiğiniz tepkiye benzer bir tepkiyi, vücudunuz kan şeker düzeyi düştüğünde verir: Olabildiğince çabuk bu ihtiyacı giderirsiniz. Vücudunuzun daha fazla şeker kullanmaya davet edilmesi pankreas üzerinde bir baskı oluşturur, bunun sonucu pankreas tükenir ve insülin üretmekten vazgeçer. Düşük ya da yüksek kan şekerinin semptomları kendi başlarına nahoş olabilir (kutuları inceleyin), ancak daha önemlisi, düşük kan şekerinden yüksek kan şekerinedoğru yaşanan dalgalanma tam anlamıyla eksiksiz bir diyabet tablosuna ortam oluşturur.işte doktorunuzun size yapacağı açıklama olasılıkla bu olacaktır.

Yeni Biyoloji’nin daha derin bakış açısı, bakteri ve özellikle maya gibi olumsuz mikro yapıların şekere canavarca iştah duyduklarını göz önünde bulundurur. Bu canlılar kan şekerinizi fermente ettiklerinde doğal olarak şeker düzeyiniz düşer ve size kalan bu süreç sonucu oluşan asidik atık ürünlerdir. Daha asidik bir hal olan ortam bu küçük kötü yaratıkların daha da hoşuna gider ve çılgınca çoğalırlar: Siz başka bir kısırdöngüye girersiniz. Onlar ise açtır! Aslında şekeri bu kadar çok isteyen siz değilsiniz, sizin konaklık ettiğiniz bakteri ve mayalar. Ayrıca glikojenin kaslardan kana serbestlenmesinin de bir bedeli var: Bu süreç asiditeyi artırır ve mayaların üremesini destekler.Hekimler bir kural olarak 60 mg/dl düzeyindeki kan şekerini normal değerlendirmesinin sınırı olarak kabul ederler.

Bu ve daha düşük düzeylerde hipoglisemiye ilişkin belirti ve semptomların gözlenmesi beklenir. Kanınızdaki glikoz (şeker) miktarı çok düşük olduğunda vücudunuz iyi işlev göremez. Kasların, görevlerini yerine getirebilmesi için glikozun verdiği enerjiye ihtiyaçları vardır. Yetersiz düzeylerde kendinizi güçsüz, yorgun ve dağınık hissedersiniz; kas ağrısı, iritasyon ve yangı çekebilirsiniz. Beyniniz, vücudun geri kalan kısımlarını çalıştırabilmek için glikoza ihtiyaç duyar. Yalnızca kendisini çalıştırmak için değil, tüm entelektüel süreçlerinizi de yerine getirmek için. Yeterli miktarda şeker olmaksızın iyi düşünemez, konsantre olamaz ya da doğru anımsayamazsınız. Neyin doğru yapılması gerektiğini biliyor olabilirsiniz, ancak bunu yerine getiremiyor olabilirsiniz.

SENDE YORUM YAP!

Whatsapp