Bypass Ameliyatı Sonrası

Bypass Ameliyatı Sonrası

Bazen greft olarak kullanılan tek bir damar aynı koroner arterde birkaç darlığı birden veya farklı dalları bypass etmek için kullanılabilmektedir. Bu teknik kullanıldığı takdirde 5-7 damara kadar bypass yapılabilmektedir. Ancak, genel olarak bypass yapılan damar sayısı 2-4 arasında değişmektedir.

Çoğu hasta koroner bypass ameliyatı sonrası hastalığının tamamen ortadan kalktığını düşünür.
Çoğu hasta koroner bypass ameliyatı sonrası hastalığının tamamen ortadan kalktığını düşünür. Bypass ameliyatı ile daralmış veya tıkalı damarda kan akımı yeniden sağlanır. Ancak koroner arter hastalığının asıl sebebi aterosklerozdur ve bu hastalığın ilerlemesini ameliyat ile durdurmak mümkün değildir. Ameliyat sonrası koruyucu tedbirler alınmaz ise bypass damarlarında da hastalık gelişebilir. Dolayısı ile koroner arter hastalığına yol açan düzeltilebilir riskleri (sigara içiciliği, yüksek tansiyon, şeker hastalığı, yüksek kolesterol düzeyi, stres) azaltmak hayati önem taşır. Bu nedenle bypass ameliyatından sonra hastaların yaşam tarzlarını değiştirmeleri gerekir.

Başarılı bir bypass ameliyatı sonrası hastalar ortalama 6-8 haftalık bir iyileşme döneminden sonra normal hayatlarına dönerler. Bu dönemden sonra hastalar genellikle ilaçlarını düzenli olarak kullanır ve tıbbi kontrollerini yaptırmayı ihmal etmezler. Ancak yine de doktorlarının önerdiği yaşam tarzı değişikliklerini gerçekleştirmede isteksiz davranırlar. Oysa hastaların bypass sonrası kalp damarlarını korumak için kan basıncı, kan şekeri ve kolesterol seviyelerini kontrol altında tutmaları, bunun yanı sıra düzenli egzersiz yapmaları, yaşamlarındaki stresi azaltmaları, aile fertleri ile beraber sigarayı bırakmaları ve uygun beslenme alışkanlığı edinmeleri gerekir.

Düzenli olarak egzersiz yapın
Amaç egzersizler esnasında kalp hızını ve kan basıncını arttırmaktır. Düzenli egzersizlere alışan kalp ve damar sistemimizde faydalı değişiklikler başlar. Kalp fonksiyonları iyileşir, istirahat ve egzersiz esnasında kalp hızı ve kan basıncında artış oluşmaz, böylece kalp hastalığı ve buna bağlı komplikasyon gelişme riski azalır.
Bypass ameliyatı geçiren hastalar için en iyi egzersiz düzenli yürüyüşlerdir. Haftada en az 3 gün (ideal olarak 5gün), minimum 45'er dakikalık yürüyüş programı kalp sağlığınızı korumanıza yardımcı olacaktır. İdeal olan, 45-60 dakika'da 3-5 km yol yürünebilmesidir. İlk 5-10 dakika yavaş tempoda ısınma amaçlı, sonraki 20-25 dakika hızlı tempoda ve son 5-10 dakika soğuma amaçlı yavaş tempoda yürünmelidir. Bu basit egzersiz kalp sağlığınızı korumada oldukça etkili olacaktır. Yürüme dışında, hafif koşular, bisiklet sürme veya merdiven çıkma egzersizleri de yapılabilir. Ancak unutulmamalıdır ki ağır ve yoğun egzersizler size fayda sağlamaktan çok zarar getirebilir..

Sigarayı bırakın
Sigara, kalp ve damar sağlığının en büyük düşmanıdır. Bypass sonrası sigara içmeye devam edenlerde yeni damarların kısa sürede tıkanma olasılığı oldukça yüksektir. Günde bir adet ile bir kutu içme arasında hiç bir fark yoktur, hatta sigara içilen ortamda bulunmak dahi sakıncalıdır. Sigara dumanında bulunan maddelerin vücuda girmesi ile kan pıhtılaşması tetiklenir, bu da kalp krizi ve ölümle sonuçlanabilir. Bu noktada hasta kadar hastanın ailesi ve arkadaşlarının da sorumlulukları büyüktür.

Bypass Nedir

Koroner arter by-pass cerrahisi bir açık kalp ameliyatı olup, bu ameliyatta vücudun başka bir bölgesinden alınan damarlar (venler veya arterler) yeteri kadar kan almayan koroner arterlere kan akımını sağlamak için kullanılır. Ameliyatta kullanılan arterler veya venler, bulundukları bölgelerden kolaylıkla serbestleştirilebilen ve çıkarıldıkları vücut bölgesinde kan akımını bozmayan damarlardır.

Kullanılan arterler; greftlere tipik örnek olarak, göğüs duvarının iç kısmında aşağıya doğru seyreden göğüs damarı (mammaria interna); venlere örnek olarak ise, bacak iç kısmında ayak bileğinden kasığa kadar derinin hemen altında seyreden safen venidir. Bazen gerekli durumlarda bacak arkasından veya koldan da venöz greftler hazırlanabilir. Yine arteryel greft olarak ön koldan radial arter, karın içinden mide arteri de greft amacıyla kullanılabilir.

Ameliyat sırasında arteryel ve venöz greftler kalbin yüzeyinde seyreden koroner damarlara direkt olarak birleştirilir. Böylece greftler köprü vazifesi görüp darlığın ilerisine kan akımı sağlarlar.

Koroner arter by-pass ameliyatları genelde, kalp akciğer makinesi kullanılarak gerçekleştirilir. Bu makine kanı oksijenlendirir ve vücuda belirli bir basınçta kan akımı sağlayarak kalbi durdurmayı mümkün kılar. Böylece koroner damarlara by-pass ameliyatı gerçekleştirilir.

Koroner Bypass Ameliyatı Kimlere Uygulanır ?
Koroner arterlerin daralmalarında tedavi için 3 seçenek söz konusudur.
Bunlar;
1.İlaç tedavisi,
2.Koroner balon anjioplasti ve/veya stent uygulamaları ile
3.Koroner bypass ameliyatıdır.
Hangi tedavi şeklinin seçilmesi gerektiğine, hastalığın durumuna göre kalp cerrahi ve kardiyologtan oluşan ortak konseyce karar verilir.

Koroner bypass operasyonu genellikle şu durumlarda yapılır:

1. Sol ana koroner arter darlıkları.
2. Birden fazla koroner arterde kritik darlık.
3. Koroner arter hastalığı nedeniyle kalbin kasılma gücünün bozulması.
4. İlaç tedavisine rağmen devam eden göğüs ağrısı.

Günümüzde koroner arter bypass cerrahisi için halen tamamen hastanın kendi atar veya toplardamarları kullanılmaktadır. Bu konuda çok çalışmalar yapılmasına rağmen halen koroner bypass için kullanılabilecek yapay damar yoktur.

Bypass İçin Kullanılan damarlar

1.IMA (Internal mamarian arter): En sık tercih edilen ve yıllar içinde açık kalma oranları en fazla olan damardır. Göğüs kemiğinin (sternum) hemen altında sağlı sollu seyreder, normalde memeyi ve göğüs duvarını besler.
2. Radial arter: Ön kolun dış tarafında seyreden önemli bir atardamardır.
3.Safen ven : bacak toplardamarı olarak bilinir. IMA dan sonra en sık tercih edilen damardır.
4.Diğer: İnferiyor epigastrik arter (internal iliak arterin dalıdır), Gastroepiploik arter (mideyi besler)

Koroner arter bypass cerrahisi deneyimli bir ekip tarafından ileri teknoloji kullanarak güvenli bir şekilde yapılabilmektedir. Dünyada ve ülkemizde cerrahi ölüm oranları neredeyse % 1 lerin altına inmiştir.

Koroner arter bypass cerrahisinde hastanın ameliyat öncesi değerlendirilmesi büyük önem arzetmektedir. Ek risk faktörlerinin tespit edilerek bunlara ait olası komplikasyonları öngörerek tedbirlerin önceden alınması ameliyatın başarısını tayin eder.

Diğer bir önemli faktör ameliyatın zamanlamasıdır. Koroner anjio sonrası cerrah ve kardiyolog beraberce hastanın anjiosuna göre tedaviyi planlarlar. Bazı durumlarda örneğin yeni geçirilmiş bir kalp krizi mevcut ise hasta bir süre dinlendirilir, hemen ameliyat uygulanmaz. Bazen de sol ana koroner darlığında olduğu gibi hasta en kısa sürede hazırlanır ve ameliyata alınır.

Koroner bypass ameliyatı bir açık kalp ameliyatıdır. Yani kalbiniz bypassların yapıldığı dönemde özel yöntemlerle durdurulur ve bir kalp Akciğer makinasına bağlanır. Bu süreçte başta beyin olmak üzere diğer organlar kalp Akciğer pompası sayesinde kanlandırılırlar. Bypasslar bittikten sonra kalp yeniden çalıştırılır. Son yıllarda gelişen teknolojik imkanlar ve artan deneyim sayesinde Bypass ameliyatlarını kalbi hiç durdurmadan çalışır vaziyette de yapabilmekteyiz (Beating Heart). Bu hem ameliyat süresini kısaltmakta ve hem de olası komplikasyonların oranını düşürmektedir. Teknik olarak; kalp yardımcı cihazlarla anastamoz yapılacak böygeyi hareketsiz hale getirir ve böylece kalp durdurulmadan anastamozlar yapılır. Elbette hangi tekniğin kullanılacağı hastaya göre karar verilir.

Ameliyattan sonra hastalar yoğun bakıma alınırlar birkaç saat sonra solunum cihazından ayrılırlar ve ertesi gün servisteki odalarına çıkmış olurlar. Ek risk faktörü fazla olan hastalar elbette yoğun bakım tedavileri tamamlandıktan sonra servise alınırlar. Herhangi bir önemli komplikasyon gelişmeyen hastalar da 5-6. gün taburcu edilmektedir.

SENDE YORUM YAP!

Whatsapp